19 Haziran 2014 Perşembe

Aşkın Düğünü Böyle Oluyor



  

Ben düğünleri sevmem, zulüm gelir bana o yapaylığın dibinin çıktığı seramonilere katılmak. Hep yüksek gerilim hatlı bi kaç arıza zehir eder o düğünleri. Şöyle bir bakın geçmişteki  yakın düğünlerinize hak vereceksiniz bana. 

   Biz düğün yapmadık Şerif ile evlenirken, yakın dostlarımız Özkan ve Fatoş evlerinin salonunu boşaltmıştı bizim için. Mezelerimizi kendimiz yapmış, gelenler içkilerini almıştı, bir arkadaşımız plakçıydı Cevdet (böyle meslek vardı yahu) müzikleri o yapmıştı. Elli kişilik arkadaş grubumuzla çok da güzel eğlenmiştik, muhafazakar Manisa için değişik olmuştuk. Yağmur vardı polisler geldi gürültü var diye, onlar bile takılmıştı bir süre hoşlarına gidip. 

Kızlarımı da iyi işlemişim ki geçen de büyük "anne düğün hayalin yoktur umarım bizim için" dedi, "kendime istememişim evlencenizi söyleyin yeter" dedim ama böyle düğünleri olsun ayol :) 

   En sevdiğim veletlerimden Ahmet'ime hayali Cinat'ı AŞK getirdi. Onu anlattığım yazımı buradan okuyabilirsiniz http://semraninsultanligi.blogspot.com.tr/2013/01/ahmet-ve-hayali-cinati.html. Aşkı bir sülün dansçı, kızımız oldu, içimize sızdı usulca, hepimize kendini sevdirdi sessizce. Oğlumun gözlerin de aşka musluk taktı akıp duruyor, onlardan akana baktıkça direk gözlerim doluyor. 

   Gerçek aşkın şakşakçısıyım, amigosuyum, ponpon kızıyım, aktivistiyim. Kızlarıma da böyle demişimdir "sadece gerçek aşkların peşinden gidin". Sevişmeli hoşlanmaların destekçisiyim. "Sevişin kimseyi yaralamadan, üzmeden, incitmeden" diye de kendimi tutamaz yaşım nasihati yaparım :)  

   Bu aşka düğün yaptık bizim komün ailemiz grubumuzla. Herkes muhteşem bir organizeyle çalıştı, film platosu kurduk Urla Demircili koyuna (hepimizin çok sevdiği bir yerdir) Biz 8 kişi cuma akşamından gittik, dolunay geceleri yapar olduk ayda bir, onu da orada yaşadık. Denizli dolunayla ruhumuzu temizledik, beş saat uykuyla zımba gibi kalkıp kocaman kahvaltılar yaptık.

   Cumartesi öğleden itibaren oluk oluk insan akmaya başladı. Balonlar şişti süslendi ortam,çadırlar kuruldu, orkestra bayıldığımız "Sugar Muzika" grubu geldi kurdu aletlerini. Mangallar yandı. Roman göçebe sülalesi gibi olduk, mahalle kurduk bir kaç saatte.

  Gelinle damadı sahilde karşıladık, aynı an da minik bir planörle foto çekerek akrobasi yapıp bizlere çığlıklar attırarak güzellik yaptı, dostumuzun dostu Hakan Çetinkaya. Şiir ilk dizelerini yazmaya başladı biz gökyüzünü izlerken.

   Nikah gün batımındaydı, ellerimiz de meşalelerle kortej kurduk, o anlarda hep film çekiyoruz gibi hissettim.(aşağıdaki foto Şehzadem Mehmet Yakın'a aittir) 

Gelinimiz başındaki çiçeklerle uçuşan melek gibiydi. Olci şiir okudu, Serhat kaptan nikahlarını denizin için de kıydı, aşkın seyir defteri hazırlamışlar onu imzaladılar. Biz izleyenler mestten huşu içindeydik, çok acaip bir andı, evren cıvıldadı aşk karşısın da sanki. (Aşağıdaki foto bir Cem Yatman çekimidir anılarımızın bekçisine emekleri için tşkler.)

   Yemekler yendiii vee müzik başladı hiç oturmadan tam beş saat aralıksız, jandarma gelene kadar danslar edildi "Sugar" çalınca göbekler bolca atılır daima. Ahmet çok mutluydu, gelinimiz uçuştu durdu aşkla. Davetlilerin bu kadar mutlu olduğu ender düğünlerden biriydi, arkadaşımız Heves bir ara hem göbek atıp hem bağırıyordu "çok eğleniyorum çok eğleniyorum" diye. Fırat "kendi düğünümde oynamadım ben bu kadar" derken de göbek atıyordu :)

   Şerif'i gece boyu takip edemedim, sona fotolardan gördüm  ayol adamın karşılıklı göbek atmadığı kimse kalmamış, altı kişilik erkek göbekçiler listesi yaptı Nadire ona girdi ilk sıradan, düşünün artık :)

   Hep ince detaylar düşünmüş birisi, hep beraber de gerçekleşmesini sağladık. Her davetli bir plaj çakılına bir şeyler karaladı onları bir esere dönüştürecek çiftimiz...  

   Gece yüzün üzerindeydik net sayıyı öğrenemedim, sabaha kalanlar 80 kişi dediler kahvaltılar yapıldı. Herkesin ortak dediği "çok özlemişiz çadırlı kamplarımızı sık sık toplanalım bu yaz". Her yıl geleneksel "Demircili Şenliği" yapmaya karar verdik. Seneye Nadireler "3. evlilik yılımızı bura da kutlayalım" dediler.

Bir rüya da figürandık AŞK oskar aldı...

5 yorum:

Adsız dedi ki...

bak bu sefer çok imrendim semra yaa.. beni de davet edermisin bi daha ki şenliğe..söz laf sokmıcam lan:) ismi

Semra Çetindağ dedi ki...

Kıskanlığından arınman şartıyla seneye olabilir İsmi :)

Semra Çetindağ dedi ki...

Tşkler Günser :)

Kenyalılar dedi ki...

Valla ne diyeyim bir konu ancak bu kadar güzel anlatılır bunlar kitap olmalı ben başka bir şey demiyorum lütfen beni ciddiye alın sağlıcakla kalın...

Semra Çetindağ dedi ki...

Kenyalılar bir gün oda olacak, tşkler :)