tag:blogger.com,1999:blog-38707839992709938812024-02-20T18:53:32.283+03:00Semra'nın SultanlığıMehmet Yakınhttp://www.blogger.com/profile/04254481295503869295noreply@blogger.comBlogger251125tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-88454491859468975552021-01-10T16:33:00.000+03:002021-01-10T16:33:08.417+03:00Hoş Geldin 60 Yaşım <p> <span style="font-size: large;"><b>İzmir'e taşındığımızda 47 yaşımdaydım unumu eledim eleğimi asmak için küçük kızımı üniversiteye yolcu etmeyi bekliyordum. Karşıyaka'nın sokakta yaşam tarzı bisiklet derken gençlerle aktif yaşdaşlarımla dolu bir döneme savruldum.</b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> 50 yaşımı bana özel süpriz doğum günü düzenlediler veletlerim ömrümde ilk kez böyle bir şey yaşamıştım. En güzel fotolarım büyük basılıp veledimin mekanı Cin atı barının duvarlarına asılmış, sevdiğim insanlar toplanmış, hayal bile etmediğim şahane bir cümbüş yaşattılar o gece bana.</b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> En güzel yıllarımı bundan sonrası yaşlılık işte dediğim 50'li yaşlarımda yaşadım. Çok eğlendim çok mutlu oldum sağlığım çok daha güçlendi bir sürü yeni insan aktı hayatıma bir sürü güzel anılar ekledik hafızalarımıza, hepsine bin şükür. </b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> Hafta sonu sokağa çıkamayız deyip, cumadan uğrayıp nergis demetleri ve artık şeker yemiyorsun diye keçi peyniri getiren veletlerim yeni yaşımı kutladılar. </b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> Sokağa çıkma yasağı var aksiyon olmaz dediğim bu gün, büyük kızım atladı yatağıma "evlatlı doğum günüm ne güzel" dedim öptüm kokladım. "Kalkma babam kahvaltı hazırlıyor sana" deyip yatakta tuttu beni uyanmadım da he :) "Bak bi komşun sesleniyor" diye balkona çağırdı. Melekler dürttü sanki 2 dk önce saçımı taradım valla :))</b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> Balkona geldim bakınıyorum karşı kaldırıma pankart açmış üç veledim Aykut Efecan Yıldız "Happy de birhtday Semra Sultan" yazan pankartla bağırışıyorlar. Üstüne Yıldız'ım şekersiz unsuz enfes bir pasta yapmış. Çok duygulandım, çok mutlu oldum, uçurdular beni. Boşuna demiyorum VELETTLERİM İLLE DE VELETLERİM <3 <3 <3</b></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: large;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFYfDBGAko4DNcD12VtlaWJ528_OZojiIPuExYK2-29i4vknFS3arzFH0-W0-2Gjpnl-AMd9aLexTTCDSFEbaXGEBsGsJGCrCNzVJmt644erEm3U7AluTx4OeZ8_SoFEIRFJ6MMJmq/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="1600" data-original-width="1200" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgFYfDBGAko4DNcD12VtlaWJ528_OZojiIPuExYK2-29i4vknFS3arzFH0-W0-2Gjpnl-AMd9aLexTTCDSFEbaXGEBsGsJGCrCNzVJmt644erEm3U7AluTx4OeZ8_SoFEIRFJ6MMJmq/" width="180" /></a></b></span></div><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span><p></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> Bundan sonrası yaşlılık demiyorum artık, öğretti 50lerim. O elleriyle boyadıkları rengarenk kocaman pankart geleceğime açılan bir kapı oldu sanki o an. Renkli bir 60'lı yaşa açıldı umut, neşe, keyif saçtı. Alana hayat mesajlar taşıyor, benim mesajlarımı ise hep veletlerim taşıyorlar. " Avrupa da karavanla gezeceğiz şu virüs belası geçsin" dediler. Onlar dedilerse gerçekleşir. Dünya güzelleşsin biz daha da güzelleşiriz. HOŞ GELDİN 60 YAŞIM... :)</b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b></b></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: large;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqLReNiSq4i3S2XNsEBaIKQm4szWCfbDLW1saX11A6Tc2DKGZI33DbUrbwPU8Gl2l10byHiVevt9IE8D7d0sTCUCzrcYkTFcknU93sOV9E5Qpg6I0oRIWz0iK5AfAXFL6vpdUOzDOU/" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" data-original-height="1600" data-original-width="900" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqLReNiSq4i3S2XNsEBaIKQm4szWCfbDLW1saX11A6Tc2DKGZI33DbUrbwPU8Gl2l10byHiVevt9IE8D7d0sTCUCzrcYkTFcknU93sOV9E5Qpg6I0oRIWz0iK5AfAXFL6vpdUOzDOU/" width="135" /></a></b></span></div><span style="font-size: large;"><b><br /> </b></span><p></p><p><span style="font-size: large;"><b><br /></b></span></p><p><span style="font-size: large;"><b> </b></span></p>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-72311884921018771672020-11-27T21:40:00.009+03:002020-11-27T21:51:04.911+03:00Duyguların Resmigeçidi <span style="font-size: large;">Bugün çok sevdiğim iki veledim evlendiler 11 ay sonra ilkkez toplu taşıma kullanacağım ve uyuyup kalmayayım diye gece uyuyamadım. Vapur olmasa yine gidemezdim. Vapura geldim daha 25 dk var gelse bile fuara koşmam lazım mecbur aradım Atakan'mı, beş dk da gelip aldı. Şerif ile giderim sanmışlar "ondan seslenmedik" dedi canım veledim Atkan'ım, Pandemiden dolayı salona 20 kişi alınacağı için "gelme bari" demiştim Şerif'e ondan gelemedi.</span><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Ne zaman bir araya gelsek mizah duygusu gelişmiş veletlerimle çok güleriz, kahkahalarla veledimin arkadaşını almaya Bornova'ya uğradık. Bornova depremin kalp hançeri normalde merak etsemde gitmezdim oralara, hızla aldık veledimin liseden arkadaşı peri kızı kızımızı, bu veledi bende 1 numara yapan nedenlerin biri de bu "liseden" arkadaşı <3 her yaştan her dönemden arkadaşlarıyla ilişkileri devam ediyor ne güzel. Bizi de arkadaş gibi sever "bi doğurmadığım" diye severim bende.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Bu nikah benim pandemide katıldığım tek toplaşma 20 kişiye giremedim akrabalar öne çıkınca dışarda kaldım dert değil veletlerime bahçede fotolarda keyifle kahkahalarla katıldık. Sağolsun veledim bizi yine aracıyla sırayla bıraktı. </span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Bornova'ya başka yoldan girince birden adeta bir kıyamet filminden bir sahnenin çekiminde gibi kalakaldık tüm arabaın ön camından ruhuma kazındı. Rızabey apartmanının yanında ki apartmanını yıkıyorlar 8 kat belki daha yüksek binaya, ilk kez gördüğüm araç kazmayı vuruyor. Bina karakum kara un gibi ufalanıyor dondu kamera sanki, önde ki veledim Erkan "defter yaprakları uçuşuyor" dedi. Ben onun sesini uçuşan defter yapraklarını ve o ANI ASLA ASLA UNUTAMAYACAĞIM :(</span></div><div><span style="font-size: large;"> </span></div><div><span style="font-size: large;"> Düşünün eviniz tüm anılarınız mahremiyetiniz havada uçuşuyor, yer altımdan kaydı. Eve bıraktılar Şerif mesaj attı "nasıl dı nikah" diye mesaj yazamaya dermanım yok diye aradım ağlamaya başladım.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Hiç aramayan iki eski iş arkadaşım tamda durmayan gözyaşlarım sırasında aradılar, içime iyi geldiler, sağolsunlar.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Toparlamak için giyindim sahilde km.lerce yürüdüm geldim, yaramadı, şimdi içiyoruz ve ben durmadan sövüyorum. Bu ülkede ölmek kader değil, aç gözlülerin vahşi kapitalizmin kan</span></div><div><span style="font-size: large;">emicilerin sebep oldukları gidişlerle dolu. </span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Tv de Şerif zaplarken "Bir Yeşilçam Hikayesi" diye trt2 de bir proğrama denk geldi. Çocukluğumun gençliğimin annemle gittiğimiz filmler ve o filmlerin şarkıları arzı endam ediyor, ben ağlayarak şarkılara eşlik ediyorum.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Hayat tam da bu, Sezen Aksu'nun en sevdiğim albümlerinden DÜĞÜN VE CENAZE gibi.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> 2020 İzmir depreminde sevdiklerini, evlerini, geçmişlerini, anılarını, o binadan uçuşan defterlerini kaybedenler gözyaşım size aktı sözün bitti yerdir burası.</span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Bugün evlenen sevgili veletlerim Kerime Yıldız Ardal ve EfeCan İçöz yeni hayatınız yürüdüğünüz yollarınızın beraberliğinizin çoğu düğün olsun sizi seviyorum <3 ... </span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> Not; Efecanımın annesi Şirin, sen adı gibi ne güzel kadınsın sevgiler... </span></div><div><span style="font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-size: large;"> </span></div>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-77704421502245160222020-04-27T11:21:00.002+03:002020-04-27T11:22:01.703+03:00YAŞLI OLMAK <span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>47 yaşımda Manisa'da teyze iken İzmir'e geldim, apartman toplanıp hoşgeldine geldiler kapıyı açtım "annen evde mi?" dediler kocaman kahkaha atmıştım "anne benim ayol" diyerek. </b></span><br />
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Sonra bisiklet alemine katılınca gençler tarafından sevildim pamuklara sarıldım "ablam, kraliçem, sultanım" diyerek yaşımı unutturdular. </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ben yaşımı hiç unutmuyorum "kaportan genç görünse bile aslolan motor yaşındır yokuşta gösterir kendini" derim hep.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Geçende "offf geçen de bu karantina da M.Ö. gibi oldu" :( Bi veledime de "yahu aranızda yaşımı unutup yaşdaşınızmış gibi nerdesiniz deyip yanınıza geliyorum arada dur deyin alınmam" demiştim.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Benim veletlerim diye sevdiğim gençlerde yaş takıntısı yoktur. Hoşgörü, mizah, kafası güzellik, neşe ararlar. Onlar iyi yürekli kendileri ile barışık gençler.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> İlk bıçağı son grup veletlerime katılan birinden yedim hiç alışkın olmadığım bir duruşla tek hareket yaptı benim veledim de ben de kalakaldık. Şak diye çıktım o gruptan içlerinde benim has üç veledim hala canımdır gerisinden uzak dururum.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bu ülke de sınırılar hep çok keskindir anne, kadın, yaşlı, çocuk, ergen, cinsel ayrımcılık daha bir sürü sınır dikenli telle çevrilidir. En büyük sınırı da YAŞLILARA çizerler ölmüş gibi yok sayarlar.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Kızım bu karantina döneminde daha çok görüşme isteğimi "ihtiyaç duyunca" diye bir sözcükle soktu bıçağı. İHTİYAÇ ne acaip, vurucu, yaralayıcı kelimedir. Kimseye ihtiyaç duymadan yaşamayı kendime felsefe edinmişim ve bence başarılıyım da. Şu olmadan yaşayamam, şunu yapmazsam yaşayamam demem. Yaşarsın arkadaşım bok gibi yaşarsın ya kendi elinle yaşamının ipini çekersin ya da bu ömrü öyle de böyle de tamamlarsın. Annemin bana vasiyeti "Payına düşen hayatı güzel yaşa yasla üzüntüyle değil keyifle yaşa" elimden geldiğince uydum buna.</b></span></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"><br /></b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> Ben kendimden büyükleri hep çok sevmişimdir, onların hikayeleri, geçmişi anlatışları, tecrübeleri, bana hep başka dünyalara ışınlayan kitaplar, sinema filmleri gibi gelmiştir. Sınırları kaldırmayı hep bildim ve hayat da bana sınır çizmeyen bir sürü güzel insan gönderdi.</b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"><br /></b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> Burada ki "Balıkçı Parkı" tam bir yaşlılar kulübü gibidir banklarda güneşlenirler. Yanına oturup Merhaba dediğin anda muhabbet başlar. Özel soru sormadan, şahane hikayeler anlatırlar, hepsi donanımlı aydın kafaları güzel insanlar çok özledim hepsini :( İnşallah bu süreci sağlıkla atlatırlar :(</b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"><br /></b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> </b><b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> Bu karantina da 42 gündür izoleyiz, en büyük tekmeyi devlet attı 65 yaş üzerini eve tıkıp unuttu (ben 59'um daha len oha yuh falan deme çarparım ha). 20 yaş altını daha sonra tıktı evlere. Yaşlıya saygıyı şaapsınlar ne saygısı lan ne saygısı!!!! Saygı da bir sınır çiziyor, saygı da sarılma yok, öpmek yok, sevgi sözcükleri yok kupkuru saygı nerene soksan sığmaz. Sevmediğimiz insanlara "saygı duyuyorum" denir genelde. Yaşımızı unutarak SEVİLMEK İSTİYORUZ... </b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"><br /></b></div>
<div>
<b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> Bunalımda falan da değilim, yaşlanma korkum da yok, ruhum hep 24 olsa da yaşlıyım lan zaten, istersen bu konu da yap bi mizah da al nasibini :)))) </b></div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-76673930014947273352019-02-07T11:07:00.003+03:002019-02-07T14:28:50.819+03:00Sinema Salonlarında Cep Telefonu Bağımlıları<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Felsefecilerin salı sinemaları sunumuna gittim.Jack'ın Yaptığı Ev filmini izliycez, film sonrası da bir arkadaş sunum yapacak. Salonlara sığmayan seyirci insana umut veriyor, bir sürü veledimle karşılaşmaktan mutlu oldum.</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Film başlamadan yanımdaki arkadaşla lafladık "cep telefonlarına delirdiğimden sinemaya gitmiyorum"dedim. "Karaca sinemasının özel film gösteriminde yok bu sıkıntı"dedi.</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Film 2.5 saatlik uzun ve ağır, metafor dolu pür dikkat izliyoruz yarım saat şahaneydik. Salon zamanı kısıtlı olduğundan antrak da yok, tabi ki telefon bağımlıları kaçınılmaz krizlerini geçirdiler. </b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Sağ yanımın yanı film boyunca sürekli mesajlaştı, filmin çekimini yaptı sosyal medyada paylaştı, habire yanıyor o belanın ışığı. Karaca diyen arkadaş bundan hiç rahatsız değil ben o tarafa bakınca şaşırıp bana baktı durdu.Sol yanımda ki elinde ergen gibi tuttuğu nal gibi telefonun nal kadar saatinin ışığı ful yandı. Arkamda ki teyze çalan telefonunu zorla bulup açıp konuştu.Ama flaşlı çekimler yapan arkadaş resmen tüy dikip beni çıldırttı. Filmin sonunda ki en baba kısmı anlamaya çalışırken sağ yanımdakinin tlfonuna vurup "kapat şunu" diye kısık sesle tısladım.</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Sunum öncesi arada, tlfonuna vurduğum kadına "tlfonunuzdan ayrılamıyosanız gelmeyin böyle filmlere saygısızlık bu" dedim. Bomba yanıt "ben sizi rahatsız ettiğimi düşünmüyorum" dedi. Ha bunlar para verip gittikleri sinemalarda "otur evinde izle gelme o zaman para verdim ben istediğimi yaparım" diyen çemkirikler._Yanımda oturana siz rahatsız olmadınız mı? Ben kayboluyorum filmde dedi.Bundan rahatsız değilse Karaca'da nasıl yok der????</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Kalktım yerimden dolaştım veletlerimle lafladım.Sinemacı veledim "bunlardan Karaca'da bile var"dedi. "Aha bunu duyduğum iyi oldu orada yok demişti az önce biri" dedim.Diğer veledim de "o flaşlı çekim de neydi yav"dedi. Bizi dinleyenler de isyanımıza katıldı herkes söylendi, yalnız hiç birimiz yüksek sesle arıza çıkarmadı, hakkımızı savunamayan bastırılmış topluma sağlam örnek olduk. </b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Şimdi sevgili Felsefeciler yaptığınız sunumların bayılanıyım,beni nezaretlerden toplayacaksanız bir sonraki sunumda saldırıp çantayla darp edeceğim bu bağımlıları. Ya da sizler kaliteli izleyici oluşumu misyonu üstlenip sunum öncesi uyarsanız "TELEFONLARINIZI KAPATINIZ 2 SAATLİĞİNE MEDENİ OLALIM" deseniz ve bu rica değil emir olsa.Çok mu zor? Saygı ile izleyelimin başlangıcı olun.</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Siz Psikolog ve Psikiatrist veletlerim beni inceleyiniz ruhen yamulmuşmuyum, tedavim nedir?</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b>Siz hukukçu veletlerim saldırırsam cezam ne olur kaç aydan başlarım yatmaya, içeri düşersem laptop ve internet serbest mi?</b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b>Siz basın mensubu veletlerim haber yapın, beni, mahkemelerde yalnız bırakmayın. </b></span><br />
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "courier new" , "courier" , monospace; font-size: large;"><b> Ben en büyük korsancı olarak, görüntüler bazen berbat da olsa bordo koltuğumda huşu içinde filmlerime gömülmeye devam edeyim, toplumun huzurunu bozmayayım bari... </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-65577217533737353022018-12-24T15:26:00.001+03:002018-12-24T15:27:25.846+03:00Erkeklerin Yaşam Tarzı Kadınsızlaştı <span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>Epey bir zaman önce eski şehrime elimizde büyüyen arkadaşımızın kızının düğününe gittik. Eski solcuların ve Chp yönetiminin arzı endam eylediği bir mekanı canlandırın gözünüzde. Mekan bi girdik tüm kadınlar içerde erkekler dışarda "yav kına gecesine mi geldik?" dedim. Şerif de çıktı dışarı ben 10 dk oturdum bastılar tabi.</b></span><br />
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Çıktım bahçeye oturdum erkeklerin yanına ağzıma geleni söyledim. "Kıravatsız, tıraşsız, kahve adamı gibi sıralanmışsınız, neden eşlerinizin yanında oturmuyosunuz? Nereniz çağdaş lan sizin, siz mi çağdaş dünya vaad ediyosunuz okey masası elemanı kılıklılar, ayyyy içim daraldı ayyy fenalaştım." Eski arkadaşlarım kahkahalarla gülüyorlar, "özlemişiz yav senin giydirmelerini" diye. alınan yok, ne anlatmaya çalıştığımı düşünen yok, koca şehir köy kahvesine dönmüş.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> İzmir kısmen daha iyi diye düşünüyordum, daha çok gözlemlemeye başladım. Geçende İzmir'de bi veledim evlendi, enfes bir ortam şık insanlar. Bir masa dolusu sıra gecesi saz heyeti gibi bisikletçi abiler, tek kadın yok hepsi eşsiz gelmiş berbat görüntüydü. </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Kadınlarının bisiklete binmediğinden şikayet ediyorlar, hiç bir yemekte, bir toplaşmada, bir organizasyonda eşler yok yanınızda, "çağırıyoz gelmiyolar" demeyin, yemem. Lan sizler fark yaratacakken erkeksiz dünya yaratmışsınız bile. Kara ve mizahsız erkek dünyası kadınsız iyice sevimsizleşen erkekler, ülkem adına içimi çoktan kararttınız...</b></span><b style="font-family: Georgia, "Times New Roman", serif; font-size: x-large;"> </b></div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-35939524821867712642018-04-26T13:41:00.003+03:002018-04-26T13:53:32.049+03:00Az Bilinen Antik Kentler Bisiklet Turu (ABAK)<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Bisikletle gençliğimden sonra yeniden buluşmam 9 sene önceye dayanır. Bu yıllar içinde üç Gökova bir Kapadokya kamplı turuna katılıp rampa çıkamadığım için tüm turlardan çok eğlenmiş çok mutsuz dönmüştüm. Dolmuş kamyon tepesinde tamamladığım için sınırlı sayıda katılımcı kabul edildiğinden yer işgal etmiyeyim diye gitmeme kararı aldım (bir sürü yan nedenlerde var).</span></b><br />
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> ABAK doğuşuna büyümesine başarıyla yıllardır gelişmesine yakın tanığım. Sıfır egolu en sevdiğim veletlerimden Olcay Ormankıran'ın ne kadar büyük emekler harcadığını bilip, yaşayarak görünce kocaman bir vayyyy çektiğim turudur.</span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> 2010 yılında on kişilik grupla ilk test turunu yapan ABAK, 2012 de kapılarını herkese açtı 7.cisini bu yıl yaptı. Kontenjanın 100 kişi ile sınırlı olması en üzücü yanıdır, iki yıldır başvurup bu sene yedeklerden girebilen birinin sevincini dinledim. Gönül ister ki binlerce olalım ama inanılmaz yoğun emek harcanmasına tanık olup yaşayınca anlıyoruz ki çok zor ama dileyelim olsun :)</span></b></div>
<div>
</div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> </span></b><img src="https://scontent.fsaw1-4.fna.fbcdn.net/v/t1.0-0/q81/s526x296/26238767_10155687065017529_8243671742118696432_n.jpg?_nc_cat=0&oh=4e6ec98a0f2b28795dac7fdd976826c7&oe=5B641246" /><b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> </span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> 111 kişilik kocaman bir aile olarak komün hayat yaşadık. Dört günde İzmir'e yakın çevrelerdeki az bilinen antik kentlerinde şahane Arkeologların sunumlarıyla bilgilenip, doğanın içinde trafikten kısmen uzak kahkahalarla keyifle 200 km pedal bastım. Sanki daha fazla da bu kilometre saati bozuk mu Şerif? Aha delircek şimdi bozuk demiceksin :)) Ben Sultan stayl pedal bastım sadece, her sorumluluk onda :)))</span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> 57 yaşımda bana rampa çıkabileceğimi azcık zorla öğretti ABAK, çünkü arkada araç yok "ayyy gidemedim beni alınnn" diyemiyosun. Eşyalarını kendin taşıyosun bisikletli gezgin olmanın kursu oluyor bu. He diyececeksiniz "sen eşyanı taşıdın mı?" Yok ben maraba Şerif'e (eşim) yükledim eşyaları :) İçlerinde sevdiğim veletlerimin "gel gidemezsen yardımcı olucaz" demeleri olmasa asla cesaret edemezdim, onlara ömrümce minnettarım. Çok da yardımları gerekmedi bir şey daha öğrendim ki onların arka bagajlarından dolayı bana el atmaları çok zor ve tehlikeli, ona rağmen birkaç yerde kıyamayıp yardımcı oldu merhametli yüreklilerim. Bir kaç yerde de inip yürüdüm o da bacak kaslarıma destek oldu.</span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Şimdi kendini beğenmiş uzun yol turcuları var bunlar hiç birşeyi beğenmezler, her fırsatta laf sokarlar, gerçi ben kalmam altta da valla karı koca ikimize ayrı koydu lafı hatunun biri :D Ben rampaları çıkabilmiş olmanın şaşkınlığı ve keyfiyle anlatıyom bu yandan giydirdi bana "ama yüksüz çıktın" dedi. Laynnn insan takdir eder bi de laf sokuyo dedim :))) Aynı hatun Şerif veletlerden yüklemede yardım isteyince bu yine giydirmiş " ben tek başıma toplayıp yüklüyorum eşyalarımı" demiş :)))) Zulme uğradık ayol, kadından ailecek tırsıyoruz, ayrılırken "bize de bekleriz dedik İzmir'de kalacağım yer çok" diye de son atışını yaptı :)))) </span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Katılımcı çeşitliliğiyle de çok özel bir yere sahip ABAK. Görme engelli tandemliler, bebek taşıyıcılı anne babalar, öğrenciler, müzik yapan gençler, daima genç kalanlar, kendilerine yavşayan kimsenin olmadığı ortamda kendi olan kadınlar. Kadın erkek keyifle cinsyet ayrımsız herşeyi unutabilerek, akşama ne yemek pişircez ayyy nerde yiycez acıktım susadım çişim geldilerin tüm planlarını yapan gönüllüler sayesinde tıkır tıkır işlediği. Tek yapacağının gücünü sınayıp, pedala basmanın derin hazzını yaşayıp, keyif alıp keyif vereceğin turdur ABAK.</span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Bu turun en mideden destekçileri, sağlıklı vejateryenlere ayrı enfes yemekler yapan ve hep kocaman gülümseyen keyifli çifti Macide ve Berktuğ onca pedalda emekleri vardır. Eleştiriye açıklar bozulmayıp herşeyi dinleyip kayıtlarına alıyorlar az bulunuyor bunlardan tanımaktan mutlu oldum. Bu kadar iltifatımın sebebi sabahları verdikleri filitre kahve değil "valla bak tekerim patlasın" (nassolsa ben tamir etmiyom :D ). </span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Benim kendi bedenimin güçlenmesinin sebebinin, iki yıldır yarımda olsa ketojenik, bol probiyotik, bol proteinli beslenmeye geçmemin etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Çam alerjim olduğunu netledim çamlık alanlarda buffımı burnumdan hiç çekmedim çok işe yaradı. Bedeninizi tanıdıkça ruhunuza da birileri destek atınca 57 yaşında "daha yaşlanmamışım ölmüyorum ayol" diye meşaleyi yakıp zafer turu atıp sokaklarda bağırasın geliyomuş :))) </span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> EBİT Ege Üniversitesi Bisiklet Topluluğu siz ne muhteşem gençlersiniz, gözlerimi doldurup yüreğimi aydınlattınız. Tüm gönüllük işlerindeki sorumluluk duygunuzun çokluğu, olumsuz hiçbir taşkınlığınızın olmaması, enfes kahkahalarınız herkese güleyüzünüz, çevre duyarlılığınız, neşeniz keyfiniz taştı bizlere bulaştı bu ülkenin geleceği sizsiniz tşkler gençlerim.Sizlerle foto çekilmemişim ona çok yandım. Size daha önce taktığım lakabı yeniden hakettiniz "bisikletin balerin ve baletlerisiniz" <3</span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span></b></div>
<div>
<b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Emeği geçen herkese tşkler, ve yine "veletlerim ille de veletlerim" derim, onlar sayesinde katıldım <3 <3 </span></b></div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-65601777727942967722018-03-08T14:21:00.000+03:002018-03-08T14:23:16.542+03:00Sanat Ne İçin Yapılmalı?<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> 95 senesinin 96 ya bağlandığı yılbaşı gecesini iki arkadaş planlamıştık. İş arkadaşlarımızdan oluşan bir gruba tanıdığımız mekanı kapatmış, menü ve proğram üzerinde mekan sahibi Orhan abiyle anlaşmış "dansöz bile gelecek" diye anonsu da yapmıştık.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Gece güzel başladı yemekleri her daim güzel olan mekanda keyifle eğleniyoruz neşeli eğlenceli bir akşam yaşıyoruz. Dışarda feci bir soğuk aralıklı yağan bir yağmur var, içerisi sıcak insanlar mutlu. Saz sanatçıları gelip çalıp söylediler hep bir ağızdan şarkılar atamızdan yadigar göbeklerimizi atıyoruz.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Saat 24 den sonra herkes çakırkeyif dansöz geyiği harlandı "hani nerde bu dansöz, kandırıldık mı? Gelmeyecek mi?" kahkahalarla konuşuyoruz. Kapı açıldı dansöz geldi ayağında terlikler üzerinde incecik bi şal üşümüş rengi solmuş, şişe dibi kalınlığında gözlükler, kimbilir kaç mekanda dans etti . Direk masaların üzerine çıktı sazlar çalıyor, çıt çıkmıyor bizlerden. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Herkesin başı önünde, masanın üzerindeki morarmış danseden ayaklar, gözlüklerin kalınlığı bizi iyice sessizleştirdi. Dansözle durmadan oynayan bir tek Muhasebeci Ayhan var, o da ertesi gün hiç bir şey hatırlayamayacak kadar kafası güzel. Dansöz dansetti gitti, bize sonsuza dek beyaz çerçeveli kalın camlı gözlüklerini üşümüş ayaklarını bıraktı.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Geçen akşam bir yerli filmde işsiz kalan saz ekibinin hüzünlü sahnesi beni yine o geceye ışınladı. Ne zor ne çileli bir iştir eğlence mekanlarında sanat icra etmek.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Sanat toplum için mi? Sanat sanat için mi? Geyiğine girmeyeceğim, sosyal güvencesiz aç kalmayalım diye yapılan hiç birşey gerçek SANAT değildir o sadece bir iştir. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> O geceden 15 gün sonra işten çıkarıldım bir daha da çalışamadım. O geceden 18 gün sonra o geceyi beraber planladığımız dostumuz kendi isteğiyle çekti gitti bu dünyadan, kendi çekip gitmenin ağır vurgununu bıraktı bizlere. O topluluk bir daha hiç bir araya gelemedi. Tüm çalışanlarıyla aile olduğumuz o mekan anlamsız bir şekilde kapandı, sanki anılarımıza gömüldü...</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-61708783159515845462017-11-25T18:00:00.002+03:002017-11-26T00:27:24.981+03:00Hızlanan Beynin Zararları<span style="font-size: large;"> <span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">Sinemayı (cep tlf ışıklarına delirdiğimden nadir gider oldum) filmleri çocukluğumdan beri severim yıllardır da artan bir ilgiyle tüm filmleri takip eder çoğunu izlerim. Hepsini altyazılı izlemeyi tercih ederim, orginal dilin duygusu başkadır. Son zamanlarda yabancı dizilere de sardım. Bu bir süreç bunu kaydedin sonun başlangıcı burası ;)</span></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><br /></span><span style="font-size: large;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Sanal oyun bağımlısı olan veletlerimin anlattıklarından girip okudum sanal oyun bağımlılığı nedir napar diye. Merak eden araştırsın onuda ben anlatmayam yav, oradan bilgilenmiştim.</span></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;">Bizim eve comador 64 girdiğinde arkadaşlar saatlerce oyun oynarlardı şaşkınlıkla izlerdim, oyun sevmem bir tek oynamışlığım yok. Bilmece sorsalar darlanırım, kağıt okey sevmem o kadar uzağım bu işlere.</span><br />
<span style="font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"> Geçen de benim dellendiğim zamanlarda sağlam fren yaptıran hafızasına hayran olduğum bir arkadaşım, bir gazetecinin videosunu paylaştı iki dakika izledim darlandım, ağır anlatıyor diye de bildirim yaptım,</span><span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">paylaşımcı "ben senin kadar enerjik değilim bana iyi geliyor Semra" dedi</span><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;">. Paylaşımın altına başka bir aklını sevdiğim bende takip ediyorum bu gazeteciyi diye yorum yapınca, yeniden girdim az sabrettim dinledim. Fena anlatmıyor aslında acele etmişim karar vermekte dedim. Burası kendime teşhis koyduğum yerdir tşkler ediyorum fark etmemi sağladıkları için.</span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Ama esas kafamı duvara, tam da burada vurdum. Altyazılı izlemekten bence sanal oyun bağımlılarında olan duygu durum bozukluğu bende de başlamış. Daha hızlı daha seri daha anlaşılır 140 karakterle konuyu özetle, yayma yayılma uzatma cıvıtma bayma darlama sadete gel hadi hadi hadi diyen bir iç mekanızması kurmuşum kendime. Şerif'e bir şey anlatırken elimle daha hızlı hareketi yaptığım zamanları anımsadım.Nassıııll geldim lan ben buraya diye inceden bi kayboldum.</span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Bu aslında ya çağın sanal dünyanın hastalığı ya da bende var bir bozukluk, Profesyonel veletlerim yardım edin len noluyo bana :)</span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Diyeceksiniz naaptın? Kendime göre tedaviye başladım Türk dizisi izliyom gülmeyin valla fırlatırım terliği ha :/ Yok ebesi tabiki Tv den değil Puhu dan izliyom. İlk izlediğimde uyuşturucu bağımlıları gibi ince kriz geçirdim. Israrla izlemeye devam ettim birini yarım bıraktım dizinin o krize kurban oldu. Şimdi üç diziyi takip ederek tedaviye devam ediyorum. Metadon almış keş gibi mala bağlıyorum beynimi öyleee mal mal izliyorum, "yerli dizi yersiz uzun" diye arada söylenip çok yerde söverek, birden iyileşmemi beklemeyin lan yavaş yavaş söve söve işte.</span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Dün akşam çalışma hayatımın son müdürü son mohikan'ım diye sevdiğimiz arkadaşımız yemekte "işten eve dönünce absürd ama en absürd Türk dizilerini açıyoruz hop beynimi durduruyorum Şevkat Yerim dar gibi diziler" deyince kocaman bir kahkaha attım da. Lan benim ondan kalır yanım yok ki mafya aksiyon izliyom (valla biri öyle ha diğer ikisi aşklı meşkli) Allaam tez ver şifamı :D </span></span><br />
<span style="font-size: large;"><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> Sizde de var mı böyle ince çatlaklar ve farkındamısınız? Tedavi için napıyorsunuz? Anlatırmısınız? Sennn ben de yok mu dedin hadi len ordan bakkkk bulurum bozuk yerini şakkadak da söylerim. Bana altın günü kadını tribi yapma ayyy ben güzelim kusursuzum en şahane koca da bende ev de bende çocuk da bende deme valla ipliğini pazara çıkarırım ya şimdi anlat ya da sonsuza dek sus bu konuda :D </span></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-48074111201675235262017-08-16T12:26:00.003+03:002017-08-16T12:30:53.007+03:00Ötekileştirmek <span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"> </span><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Seksenli yıllar 12 eylülün sert yaşandığı zamanlar ilk ve son iş yerim şahane bir laboratuvar da dönemin sağlam ve güzel insanlarıyla çalışıyorum. Yeni birşeyler öğrenme keyfiyle çırpınıyorum bedende gereken ağır işimde çöp gibi bedenimle koşuşup duruyorum. Ağır solcular hepsi ilk ötekileştirmeleri de, bir sürü güzel şeyi de orada yaşadım. </span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Siyasi teorik alt yapımın olmaması, okuduğum kitapları tırt bulmaları, onlar dönemin ağırlığını günlük hayatlarına indirirken, benim neşeyi şarkıyı kahkahalı insanları sevmemi basitlik saydılar. Yıllar sonra bir dost yemeğinde iş dışından bir şahane solcu sonrasının şahane kapitalisti olan kadın "biz devrim için mücadele ederken aşkı sevişmeyi kendimiz olmayı atladık" diye de özeleştiri yapmıştı.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> İçlerinden birine sallanpalı küpe taktırmanın, iyi bir kuaföre yılda bir kere saç kestirmenin insani ve güzel birşey olduğunu kabul ettirmem yılları buldu. Hep söylemişimdir solcuların evlerinde hiç görmedim, demokrasiyi özgürlüğü eşit muameleyi kendi yuvanda olmayanın olduğu dünyayı vaad ediyosun hiç kafama yatmazdı. Ev işlerini kadınların yaptığı devrimciliği hiç sevemedim.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Yıllar sonra sallanpalı küpeleri takabilen "biz napıyoruz" diye sordu kendilerine "ötekileştiriyoruz" diye de döküldü. Çok çarpıcıdır bu an hala mıh gibi aklımda.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Sonrasında yaşamda çok kez tanık oldum solcular sağlam ötekileştiriyorlar. Bu gün bu iktidarın en ince yeri ötekileştirdiklerimizi aldı bastı bağrına aidiyet duygusuyla kitleler koşturtuyor.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Dağcılara katıldık, bisikletçilere katıldık onların çoğunda da var bu ötekileştirme ve kadını meta olarak görme yavşaklığı tüm hızıyla sürüyor yaşamın heryerinde. Ama hiç biri solcuların ki kadar canımı yakmaz.</span></b></span><br />
<br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Çocukluğumdan beri sinema aşığıyım yoksulluktan, aile huzursuzluğundan dünyanın sorunlarından kaçıp filmlerle başka dünyalara giderdim. Okuma öğrendiğim andan itibaren de kütüphanelerden çıkmadım.Hala olsa Avrupa ayar kütüphaneler oraya her gün giderim.Kitaplar filmler hayatımı güzelleştiriyor yarım asırdır.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Bir sinema grubundayım sağlam film yorumları yapan şahane güzel insanlar var içlerinden bazılarıyla tanıştım yemekler yedim, çok mutlu anlar yaşıyoruz. Çok donanımlı olduklarından yazdıkları film yorumları afilli oluyor çok zaman da akademik edebi düzgünlükte filmlere bilgi saçıyorlar. Çoğumuzun ortak duygusu "yorum yazamayız altına ayol tırsarız saçmalarız diye korkarız" gibi caydırıcı hissiyatla sağlam takipçileriz. </span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Beni film yorumuna teşvik ettiler zorladılar tırsa tırsa iki film yorumladım tabi ki kendi dilimde kendi hissiyatımla. Anamm ilk filme dostumun dostu olan, lan öyle bi adamla nasıl dost bizimkiler hep şaşmıştım zaten de "herşeyi beğenen estet duygusundan uzak" diye giydirdi. Estet ne la diyemedim ortam nezih yöneticileri naif orada küfretmiyom la valla :D Estet nedir onu bile bilmem diye ince geri bildirdim de soft kaldı içimde kaldı, inşallah bir gün bir yerde denk gelir de sıçarım bacağına :D</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> İkinci filmi bir karışıklık olmuş başka biri daha yorumlamış yönetici birleştirmiş yorumları. İkinci yorumcuya arkadaşı güzelleme yapmış kocaman övmüş eyvallah. Benim yazdığım yorum onu hiç heyecanlandırmamış izleyesi gelmemiş, ama senin yorumunla hemen izleyeceğim demiş. Haydaaaaa arkadaşını övdün de beni niye gömdün layyynnn diye mekanını bilsem gidip basardım. O kadar delirdim inceden Allah benim belamı versin abi yapamadım fakirlik işte oxford vardı da ben mi okumadım hissiyatıyla bişiler yazdım. Ama daha da davosa film yorumlamam deyip kapadım kariyerimi :D </span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Ne gülüyonuz la piçus veletlerim, bunlar olurken insan arkamda durur, bi like bi yorum destek atar demi çoğunuzu neden ekledim la oraya akgezerler, dragonsuz sarıhatun gibiyim oralarda, gülme fırlatırım terliği ha :D</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Gün oldu devran döndü ikinci abi elinde baltayla çam ormanlarına daldı aboooo dan dan indirdi çamları. Yoğun tartışma konusu oldu ben de bu yüzden okuyan şakşakçılığa transfer olduğumu söyledim. İyidir böyle karışıklıklar temizlik ve ferahlık getirir. Ama en beynimi yakan da burada yapılan "ötekileştirmeyi" anlayamayıp "ne oldu ki" diyenler. O kafada olmayı isterdim göremediğin için hiç bişi seni incitemezdi.</span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Bir zamanlar bisiklete zarar bir pezevenk bana "sen bisikletçimisin?" demişti. Onlar gibi şehirlerarası yurt dışı gezginliğim olmadığı için diyor. Ben de yooo değilim ki hiç bir zaman da bisikletçiyim demedim, "bisiklet şakşakçısıyım" demiştim. Oradan kalmadır bu şakşakçılık, kariyerim sinema şakşakçılığı mastırı ile devam ediyor. Ben yazar falan da değilim şurada varoş edebiyatı yapıyorum güldünse işe yaradım demektir :D </span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> Kimseyi ötekileştirmeyin, herkes bir filmdir içinde bir sürü hikayeler barındırır hem de en yaşanmışından, onları görmeyi dinlemeyi öğrenin. Benim veletlerim hep ötekileştirmeyenlerdendir, yaş cinsiyet kariyer ayırmadan var olurlar, deneyin çok güzelleştiriyor insanı bu :D </span></b></span><br />
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><br /></span></b></span>
<span style="font-size: large;"><b><span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"> </span></b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-42415501820837694342017-03-08T10:53:00.002+03:002017-03-08T11:12:34.938+03:00Fo-Ce Yumurta Kuyrukları <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEit-0TmsgfCKvP1Ht4qA64Fd12Wcq3gq7JNBtKZXR0TSFf-voqiOJSpuQ2BZ03rvw3J5MCarmn4URFidSVaglsBh0upqs4iUJ_f02FeHk3kPLg8uUXOigLfqNHOLYNEoEICJztbZrCi/s1600/17192242_10155143087134443_4704621501934648151_o+%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEit-0TmsgfCKvP1Ht4qA64Fd12Wcq3gq7JNBtKZXR0TSFf-voqiOJSpuQ2BZ03rvw3J5MCarmn4URFidSVaglsBh0upqs4iUJ_f02FeHk3kPLg8uUXOigLfqNHOLYNEoEICJztbZrCi/s320/17192242_10155143087134443_4704621501934648151_o+%25281%2529.jpg" width="180" /></a></div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b> <span style="font-size: large;">Piyasada denemediğim yumurta kalmamıştır organiğinden özel üretime kadar. Beğendiğim çıksa da devamını teminde zorlandığımdan aramalarım devam etmiştir her daim. En sonunda Bostanlı Hakimevi kantininde satılan Foça açık cezaevi mahkümlarının üretimi olan yumurta ve peynirlerle tanıştım doğal ve sağlık kontrolleri yapılan ortamda lezzetiyle üretildiği söyleniyor (gözümle görmedim). Benim için dehşet kokusu olmasın yerken de bir lezzeti olsunu yerine getirdiklerinden kuyruklardaki yerimi zaman zaman alır oldum.</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Her kuyruğum festival gibi hep ilginç karakterler arzı endam ediyor. Sabahın 7.5 da kuyruğa girenler var ben 8.40 gibi arzı endam ettim hep. Yumurta sayısı az ve beğenenler gittikçe çoğaldıkça kuyruklar uzuyor. Satışta duran Mesut bey işini ciddiyetle yapıyor gelen yumurta sayısını hızla hesaplayıp kuyruğuda sayıp şu kişiden sonrası beklemesin de diyor. Geçen de tam buradan sonrası dediği alamayacak olan muhtemelen eski hakim tipli sımsıkı giydirilip gönderilmiş (hava soğuktu) ergen havalı tonton beyefendi homurdanmaya başladı - Olur mu yav bu işe bir çare bulunsun olmaz ki efendim !! Diye mırmır ötüyor. Hehehe yandın abicim sen şimdi evde ne fırça yiyeceksin, avlanmadan eli boş dönen taş devri adamı gibi yandan yandan git gare :).</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Bir seferin de de belli ki eski tüfek bir abimiz sigaradan bıyıklar röfle olmuş inceden isyan etti -Kim karar veriyor arkadaş bu yirmi yumurtaya neden on değil otuz değil de yirmi bana biri bunu açıklasın!!! Kişi başı yirmi yumurta kuyruk çoksa yumurta azsa on veriliyor, ama normali hep yirmi. Yav eski tüfek abi açıklansa nolucek sen bu gün yumurta alamadın hadi bakam tırs tırs eve bu afilli halinle fırçayı yiyeceksin yine de :)</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Yakınında kahve var oradan adam çağırayım kahve ısmarlarım, gir arkadaşım benim için kuyruğa kırk yumurta alam bir ay gelmem bari diye düşünür de olmuştum :D</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Bu gün baktım çok yağmur yağıyor heh kalabalık olmaz yav deyip fırladım gittim. Karşıdan baktım oh oh şemsiye sayısı az, yaklaşınca farkettim ki apartman girişlerine sokulmuş en az elli kişi. Neyse ki muhabbet sever milletiz, tahmininiz doğru ben bulaşıyom okey masası gibi kuruyoruz ortamı yoksa vakit geçmiyor. İlk kez çok gecikti Foça'dan gelen kamyon, yağmurdan sanırım. Yağmur yağıyor durmadan, hava soğuk, kuyruk kalabalık, herkes gerildi almadan gitme olasılığı çok, kaynak yapmaya çalışanlara havlayanlar çoğaldı. Baktık kamyondan habire yumurta kolileri iniyor onyedi ye kadar saydık şaşırdık çok fazla, noluyo yav diye birbirimize soruyoruz.</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Kuyrukta ki beyefendiler alkışlayıp "dünya kadınlar gününümüzü kutlayıp" yumurta çokluğunu ona bağladılar. Kasada ki Mesut beye -Herkes Mesut bu gün dediler o da - Dünya kadınlar günü ondandır deyip kutladı bizleri. Ve daha şaşırtıcı olansa isteyen herkese altı koli verdiler (bir kolide 10 tane var).Bu bağlamda Foça Cezaevi tavukları fazla mesai yapmışlar kadınlar günümüzü kutlamak için, popolarına sağlık hepsine uzun ömürler dilerim :)</span></b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif;"><b><span style="font-size: large;"> Not; Başlıkta ki Fo-Ce yumurtaların üzerine vurulan tarihli damgadır...</span></b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-70060936276107392552017-02-16T14:28:00.000+03:002017-02-17T11:58:26.688+03:00Bordo Koltuktan Newyork'da ki Eskiciye <span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Dün gece acaip bir an yaşattı bir arkadaşım bana. Gece saat 24 de Newyork'tan görüntülü aradı "bak yürüdüğüm sokağı gösteriyorum sana" dedi yürümeye başladık. Oysa ben her zaman ki gibi bordo koltuğumdayım ama 25.ci cadde de yürüyoruz. "Burada şöyle dükkanlar var, bak bu da dün mavi fincanı</b></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb4AVQSVQokAW_AGtBaJ6-csHOQmsublDwZDp2QSEneQmOLHpg80iZ_Za3hm2UlhR7eAG83yPs9fOR5PHkytzjaAWVMJeEthmO3ffLyG2MdbvOzb1m2JQliZNDLwd7m970CzBNG4X4/s1600/verda+fincan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb4AVQSVQokAW_AGtBaJ6-csHOQmsublDwZDp2QSEneQmOLHpg80iZ_Za3hm2UlhR7eAG83yPs9fOR5PHkytzjaAWVMJeEthmO3ffLyG2MdbvOzb1m2JQliZNDLwd7m970CzBNG4X4/s320/verda+fincan.jpg" width="240" /></a></b></span></div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> aldığım eskici" dedi içeriye girdik (film gibi rüya gibi acaipti) alt katı gezdik, bir sehpa üzerine konuştuk "ebru mu onun üzeri" dedim, yaklaştı sehpaya (yani telefonu yaklaştırıyor ama kameraman gibi.) "Yok mürekkeple yapılmış galiba" dedi krem renk üzerine uçuk kırmızı ile ince ince çizilmiş resimler olan 65 dolarlık bir sehpa. O anda anı oldu ben de o sehpa mavi çay fincanlarıyla kayıtlarıma girdi bir daha unutmam. "Bak o fincanların tabaklarını toplamış almış birileri iki fincan kalmış" dedi. </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Üst kata çıktık (çıktık diyorum ayol Black Mirror bölüm ben sanki ), evlerinden herşeyi bağışlayan insanların eşyalarının satıldığı bir eskiciymiş burası eski elbiseler, kitaplar hepsinden konuştuk mır mır yanyanaymış gibi. Sonra evine geldi bir birimizi uğurladık. </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Işıklar yandı film bitti, uyandım rüya bitti ve ben bordo koltuktayım, laynnn Newyork iyiydin ışınlanıp gidip geldim :)</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> İlk görüntülü konuşmam değil Londra ve İsviçre'de yaşayan dostlarımla görüntülü konuşup kahveler içerim karşılıklı laflarız, teknolojinin bu çağına yetişmiş olmaktan mutluyum. Newyork'da ki görüşmede acaip olan, sokaklarda eskici de falan gezmek ve burada gece yarısıyken orada akşam üzeri olması, havanın güneşlik olması ilginçleştirdi olayı.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Benim çocukluğum kütüphane basamakların da görevli memuru beklemekle geçti, durmadan okuyan mahallede benim gibi kızın olmadığı bu yüzden yalnız okuduğu kitaplarla başka dünyalara kaybolan bir çocuk olarak büyüdüm. Sonra sinemaya aşık oldum yine benimle pazar günleri sekiz film seanlarına gelen kız arkadaşım olmadı hiç yine yalnızdım. </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Kızlar evcilik oynar kanaviçe dantel yaparlardı (dayatılan kadın olma halleri) hepsini denedim ve çok sıkıcı buldum dantelde kanaviçe örgü hepsini bilirim, yaparım da ama seni bir yere götürmüyor ki kitaplar filmler gibi uçurmuyor başka dünyaları tanıtmıyor. Hep aynı yerde oluyorsun düşsüz hayalsiz çok manasız gelmişti. On yedi yaşıma kadar sokaklarda oynadım, oynamak hareket etmektir, bir kız için Manisa'da on yedi yaşında sokakta olmak o yıllar için aykırı duruştu.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Şu anda da kabul günleri yaşdaşlarımın dernek toplaşmaları (bulamadım manyak yaşdaş grubu) darlıyor beni. Kitaplar dergiler filmlerle günlerce evden çıkmadığım oluyor. Hava güzelse sahile çıkmak bu şehirde en sevdiğim kişisel aktivitemdir.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Ben ne kadar küçücük yaşama kozamı kursam da etrafıma doluşanlar beni bir sürü ülkeye taşıyor. Veletlerimin çoğu kıçları yer görmeden geziyorlar, çok da güzel anlatanları, hikayeler taşıyanları var. Ben sanki bordo koltuktan dünyaya bağlanıyor gibiyim, en etkileyicisi de akşam ki perfonmans oldu. </b></span><br />
<br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Dün akşam için teşekkürler velet ruhlum, velet deyince bir daha aklına yaramaz erkek çocukları gelmesin olur mu? Veletliğin cinsiyeti yaşı olmaz, sıradanlığa kafa tutmaktır, farklı olmaktır, dayatılana çok da itaatkar olmamaktır, gibi bir sürü anlam yükleyebiliriz :) </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-59503218021044543762016-11-15T18:16:00.000+03:002016-11-15T18:21:17.262+03:00Bende Deli Paratoneri Var <span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Dün basın aman da havalar soğuyacak son sıcaklar kıçınız donacak diye feryat edince, sahile indim bir banka konuşlandım, sıvadım kolumu bacağımı taktım şapkamı güneşleniyorum. Büyük kızım da aradı "anne bi arkadaşımın bileği kırıldı annen nazar duası okusun bana" dedi. Bi yandan mırıl mırıl okuyom bankın ortasına oturup kollarınızı iki yana açın sol ayak sağ dizin üzerine konsun ha işte Manisa model yayılmışım maviye bakıp güneşlenen kedi gibi de gevşemişim.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Arada sağıma soluma göz atıyorum kalabalık sahil gelen geçen uzaktan üç teker koca bisikletle gelen bir kadın gördüm içimden gülümsedim "aferin len kadına koca bisikletle tıslaya tıslaya geliyo" da dedim. Gözlerim kısık öyle meditasyondayım. Geldi geldi önümde durdu kadın, bana gülümsedi, bişiler söyledi o zaman açtım gözümü, bende gülümsedim. Orta yaşı geçkin ama ruhu teyzelerden, altın gününe gider gibi de giyinmiş "sağlık için bisikleti anlattı" ve o arada ön sepette duran iki çantadan da habire bişi arıyor. " Amaaaan bişi satcak lan bana" diye hafiften gerildim. Nefret ederim zorla satışçılardan.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> "Neden iki teker değilsiniz?" dedim, ona da bir sürü şey anlattı "bedava bisiklet kursu var" diye de ben anlattım. Sona çıkardı bir kartvizit uzattı, uzaktan baktım ne olursa olsun almıcam, içeriğinin önemi yok dayatmalara delirir oldum bu aralar. Yehova Şahitleri diye başlıyor kartvizit, "almıyayım ilgilenmiyorum" dedim zarifçe. Israr etti "biliyorum konuyu ilgilenmiyorum" dedim. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Anaaa hatun bir fırça kaydı "hakkında bişiler bilsem böyle konuşmazmışım da bilgilenmeyi red ediyormuşum da" laynnnnnnnnnn diye Manisa'lı oturuşumu bozdum "bana bakınnnnn size zarrrrifffçeee (burada tıslıyorum heee) ilgilenmiyorum dedim ama çok sertleşebilirim şu anda. Hadi bak üzeriniz ince, şimdi hava kararacak flaşörlü yelek aydınlatmanız kaskınız yok üşütmeden evinize dönün" dedim. Sesim bacağına sıçtırtma modum da ha, kadın "ay haklısınız çok tşkler kusura bakmayın " deyip anında tırsıp haldır haldır trafiğe çıktı ya lan, o kağnı gibi gidişle sıçmıştır trafiğin içine de.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Kadın gitti benim eski huzurum bozuldu içimden fırlayan küfürbaz yanımı zor yatıştırdım. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bir kere de bi arkadaşımla mahalle börekçisinde bişiler yiyoruz, yan masada ki kadınla gülümseştik iki dakkada burnumuza dayadı Yehova Şahitleri broşürlerini "ilgilenmiyoruz" diye kestirip atmıştım. Konu uzayınca "Tanrı isteseydi beni Yehova şahidi olarak dünyaya getirirdi Müslüman doğdum öyle de gideceğim" diye sertçe kestirip atmıştım. Arkadaşım far önü tavşanı gibi kaldı "ben yapamazdım senin yaptığını"dedi. Lan bu insanlar çoğalıyorlar mı yoksa ben de deli paratoneri mi var hepsi beni gelip buluyor :) </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bunu Facebook da canlı yayınla anlatayım dedim cep tlfonundan oluyomuş beceremem deyip yazılı anlattım umarım gözünüz de canlandırabildim :))</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-46329527967193898582016-10-05T09:53:00.003+03:002016-12-06T00:20:50.934+03:00İki Kişilik Yalnızlık<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Uzun evlilikleri gözlemlemeye yetecek kadar yaşamışım tam yarım asırdır izliyorum çevremi.İlk annemle babamı ve arkadaşlarımın anne ve babalarını izledim benimkiler sorunluydu ama onların ki de matah değil derdim. Kafam da ki modele uymuyorlardı.Evlilik dediğin romanlarda filmlerde ki gibi olmalı neşe saçmalı diye düşünürdüm.</b></span><br />
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> 5 yaşım da düşündüklerimden farklı değil şu an da gözlemlediklerim de, şaşırtıcı bu 50 yıldır evlilikler de hiç bir şey değişmemiş demek. Sadece kadınlar çalışma hayatına atılıp daha çok seslerini çıkarmaya başladılar. "Gitmiyorsa bitsin" dedikleri için kadın cinayetlerinde bir numara ülke olduk.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Bitiremeyenler, başka bir hayata başlayacak gücü olmayanlar, tek başına yaşamayı unutmuş bundan ödü patlayanlar, boşanırsam bir sürü akbaba erkeğin hücumuna uğrarım diyenler, bir kaç sorun için herşeyi yıkmamalıyımcılar, toplum da evli olmanın koruyuculuğunu ünvan gibi taşıyanlar, ekonomik olarak erkeğe bağımlı olanlar, kendime bakamam yumurta kıramam kendime don alamam sürünürüm diyenler, çocuklar için çekiyozcular, çocukların okulu bitsin evin borcu bitsin v.s diye öteleyenler, yaşlılığına hizmetçi arayanlar. Yalnızlıktan korkanlar daha aklıma gelmeyenler de vardır, şimdi facede kontak listemin kontakları yardırırlar daha çok neden sıralamada.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Tüm bunların birleşiminin yolu "İKİ KİŞİLİK YALNIZLIK" ülkesine çıkar. Etrafınıza bakın uzağa bile gitmeyin hani dostuma laf çakmıyayım demenize bile gerek yok. Bir çay bahçesine, kafeye oturun başlayın izlemeye birbirleriyle konuşmayan sıkıcı çiftlerle doludur oralar. Lan biz de öyle görünüyoruzdur ha, sıkıcımıyız yav biz de, öyleysek söylemeyin. Tam da burada içimden şu şarkı çalmaya başladı :) Söyleme bilmesinlerrr bu aşkınnn bittiğiiniii :D</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Yataklar 45 li yaşlar da ayrılıyor genellikle, çok horluyor, çok kıpırdıyor, kitap okumak istiyorum o ışıktan rahatsız oluyor, ben erken o geç yatıyor, sigara kokuyor diye bir sürü şahane nedenlerle. Gündüz vardiyası iki, gece vardiyası tek kişilik yalnızlıklara ayrılıyor evlilik adlı işyerinde.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Yalnız kadınlar Cumhuriyeti deniyormuş İzmir Bostanlı'ya. Güvenli tacizin rahatsız etmenin olmadığı gece geç saatler de bile sokaklar da kadınların yalnız yaşadığı semttir burası. Bir o kadar da, mutsuz görünmeyen, ama neşe ve keyifin de taşmadığı, duyguları yüzlerinden okunamayan uzun evliler de yaşıyor. Bazen tek tek oturup konuşmak istiyorum insanlarla, neler hissediyorsunuz? Hikayelerinizi anlatın, hangi yalnızlık daha iyi? Ne umdunuz ne buldunuz? sorularıyla başlayan uzun muhabbetler ne güzel olurdu.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Bunlara ancak ya konsomantris ya da psikolog olarak ulaşabilirim ikisi için de yaşım geçti :) Şöyle bir meslek olmalı yaş sınırı da olmamalı "yemekte buluşalım muhabbetle hikayeni dinleyeyim hesabı bölüşelim" daha baştan meslek adının uzunluğundan kaybetti sanki :) Önce bu mesleğe bir isim bulmakla başlamak lazım :)</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Bana soruyorsanız ben ana evinden koca evine geçtim tek başına bir odanın hayaliyle gençlik, foça da taş ev bahçesinde kangal kapısın da Vespa hayaliyle de orta yaşlılık geçirdim. Hep hayalde kaldılar ve artık bir hayalim de yok. An da yaşamanın keyfini öğreniyorum ne geçmiş ne gelecek şu an var sadece. İçimde ki yalnızlıklaysa muhteşem dostuz gittikçe daha çok dünya ile ilişkimi minumuma indirerek yaşıyorum. Gündüzleri eşim çalıştığı çocuklar yuvadan uçtuğu için, tek kişilik yanlızlığımdan büyük keyif duyarak yaşıyorum. Ama bu gerçek yalnızlık değildir akşama eve gelecek kocanın varlığı belki de yalnızlığın keyfini katlıyordur bilmiyorum bunu. Enin de sonun da uzun evlilerden biri, ya ölecek ya gidecek, ancak o zaman gerçek yalnızlıkla yüzleşeceğiz diyebiliyorum.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Hey siz "tek kişilik yalnızlar"ve de "siz iki kişilik yalnızlar" yazsanıza okusak ya, belki ışık olur iki yoldan birini seçmeye çalışanlara... </b></span></div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-29646178512416319062016-06-17T10:06:00.000+03:002016-06-17T10:06:09.823+03:001.5 Porsiyon Bisiklet Egosuz Olsun Lütfen<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Çok şanslı bir dönemde bisiklet binmeye başlamışım, yoksa şu anda olsa çok zorlanır belki de cesaret edip hiç başlayamazdım. Ben başladığımda bu kadar çok egosu şişik bisikletçi tırı vırıları yoktu ortalıkta.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> </b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Bisikletin hızla yaygınlaşmasının en baş faktörü her semtte olan bisiklet gruplarıdır bunu kimse inkar edemez. Egoları virüs gibi yayanlar da bu gruplardan çıkmıştır. Çok ama çok azı kendini koruyabildi.Bisiklet üzerinde sosyalleşilip toplu halde bisiklet binmenin konfor ve neşesi yaşanıyor bu gruplar da, her semtte var bir tane bisiklet alın sokağa çıkın onlarla pedal basın.Hayatınızın değişimine çok şaşıracaksınız.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> O tırı vırı egolulara söylüyorum bakın alt tarafı bisiklet biniyoruz, dünyayı kurtaracak icat yapmıyoruz, atomu parçalamıyoruz, kansere çare bulmuyoruz, bilim adamı değiliz. Ama sen "beni geçmeyinnnn" deme, bana militarist hiyerarşi ile dayatmalarda bulunma, benim pedal bastığım yerde şişkin egonu sahneleme. En komiğiniz de sokak hareketlerini Broadway'de sanat gösterisi yapıyormuşa çevirmeniz, delikanlı ol geç grubun ortasına arkasına en başta olmayıver, mütevazi ol car car ben ben diye konuşma, bırak biz överiz seni valla överiz rahat ol, sadece bisikletine bin sen.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Bir 19 mayıs kısa bisiklet turundayız grubu koruma görevi almış bir bisikletçi SS subayı gibi bağırdı dibimde "kenarı kaççççç" diye gözlerimi çakmak çakmak görünce "ben sizi tanımadım" dedi laynnn daha fena daha fena kimseye öyle nezaketsizce bağırma alt tarafı bisiklet bu bisiklettttt.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Bir ara bizi havagazına toplayıp bu şehire bisiklet adına yapacakları güzellikleri anlattılar belediye ve ulaştırma bakanlığından projeler tanıttılar. Ben de söz aldım kalkıp konuştum "Bostanlı iskele meydanını yeni yaptınız ve siz yaptınız hiç mi bir engelli, bisikletli, bebek arabalının fikrini almadınız kaldırımlarda sıkıntı yaşıyoruz" dedim.(o sıkıntı hala sürüyor üç beş kaldırım düzeltilecek el atılsın buna) Ön sıralarda oturan Aziz Kocaoğlu'na bakın bisikletçi bisikletçi diyorum bir zerzevat "boş boş konuşuyo başkanım" demiş benim için bir şişik egolu. Biz "İzbana bisiklet alınsın" eylemlerini yaparken de "boş boş konuşuyorlar" demişti bunlar şimdi en çok da onlar kullanıyorlar bisikletleriyle izbanı.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Şahane belediye başkanlarımız var şanslıyız ellerinden geldiğince isteklerimizi çözmeye çalışıyorlar, ellerinden gelemeyenler için "hep beraber çalışıp yapacağız" sözü veriyorlar, bunlar bu şehri bisiklet şehri yapmanın umudunu taşıyor bizlere.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Belediye başkanlarında olmayan şişik ego nasıl oluyor da bisiklet adına bir şey yapanlarda bu kadar coşuyor. Bana biri bunu psikolojik, sosyolojik, felsefik boyutlarda ya da dümdüz anlatsın harbiden merak ediyorum patolojilerini zevkle dinlerim aydınlanmış olurum.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Bu kadar olumsuzluğun arasında, hiç egosuzca bir sürü güzel işi sessizce yapan benim "veletlerim" diye sevdiğim, hayran olduğum, varlıklarından umut dolduğum bir avuç güzel insan da var bu da biline.</b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> Yeni bir sosyal medya grubunda toplanıyor benim düşüncemde olan, işi sadece bisiklet binmek ve bisiklet gelişsin, bizim de bir sözümüz var diyenler. Çok kibarlar isteklerini ifade edip, problemlerimizin çözümü için var olan yolları kullanıyorlar, sosyal medyadan heryere ulaşıp bizleri de bilgilendiriyorlar, ben ben ben demiyolar, dümdüz bisikletçi bunlar üstelik EGO gibi bir aksesuar da taşımıyorlar. Daha güzel bir şehir için pedallarımızla varız buradayız... </b></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: large;"><b> </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-81508118058467529242016-05-05T15:17:00.003+03:002016-05-05T15:19:31.589+03:00Pazara Dalan Ege'linin Hissiyatı <span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Bostanlı pazarına Girit'ten gelen dostum ve güzelim kızıyla tekstil kısmından daldık çıkışta gözlemeleri aldık balıkçı barınağında yiyeceğimiz anda başka bir arkadaşım da "pazara gidelim" diye aradı "barınaktayız sonrasında sebze kısmına geçeceğim" dedim. "Bana da alın bi gözleme oraya geliyorum" dedi.Yedik içtik dostumu ve kuzusunu uğurladık.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> "Ben sadece yumurta,ceviz, peynir alacağım erken çıkarım beklemem ben yürümek istiyorum sen arabanla gelirsin ara kahvede buluşuruz" dedim ayrı ayrı daldık pazara.</b></span><br />
<br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Kasabadan gelen kanka olduğum yumurtacı karı kocadan yumurtaları seçtim, yer tezgahı kuruyorlar yaşlılıktan uzun süre çökemediğimden, çektim bi sebze kasası altıma oturdum. Önce yumurtaları seçtim, "kaç para o pırasa" dedim başladım almaya. Her şeyin fiyatını bana indirimli söylüyorlar son bu hafta dedi pırasaya aldım, ıspanak, semizotu da girdi pazar arabasına. </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Tam o arada arkadaşım aradı "alışverişim bitti çıktım ben pazardan" dedi. Daha pazardayım dememe şaştı bekliyorum dedi. Arkadaş on dakika da anaa arapsaçı, anaa girit kabağı anaa taze sarımsak anaa yassı fasulye diye arabayı yüklenip çıktım.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Akşama kadar da kahvedir ev bakmadır emlakçı gezmedir (arkadaşım ev arıyor) eve geldim, boşaltırken pazar arabasını kendime sövmeye başladım, bir yığın sebze ve ruh halim her gün yemek yapmayacak bozuklukta. Günlerdir pişiriyorum hala üç sebze bakıyor bana buzdolabından.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Başka bir arkadaşım yağmur yağdı pazara gitmemişindir alıverem sana bişiler dedi pazardan çığlık atmışım "sakkkınnnn haaaa" diye kadın şaşırdı ayol sonra açıkladım. Sebze görmek istemiyorum 0n gün kadar tahıllı yemek çorba yaparım arkadaş.</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Ege'liyiz otları çok severiz sebzelere bayılırız, her pazar akşamı çoğu evde balık pişer, ot salatalarıyla kesin rakı da içilir. Sebze ve otlardan çok zengin olan Bostanlı pazarına giren herkes çok şey alarak çıkar. Bu semtte biz kadınlar yollarda banklarda hemen sohbet ederiz, kolları yorulmuş, parmakları morarmış poşetlerden "ya hiç bişi almıcam" diye girmiştim pazara diye başlayıp iki dakikada dertleşiriz. İçimden de "aldın ama pişirirken söveceksin" diye gülerim :)</b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Kırmızı gören boğa misali pazara dalan Ege'li ruhum da fırtınalar estiriyor, her buzdolabını açtığım da bana bakan üç sebze. Bu yaştan sona ancak fırtına sebzeden ottan esecek sanırım :D </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> Not: iyi bir semt manavınız varsa az az oradan alın, pazara gitmeyin pişiremediğiniz sebzeler size gerilim olarak dönüyor:) </b></span><br />
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "arial" , "helvetica" , sans-serif; font-size: large;"><b> </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-32598586018570320392016-02-14T12:15:00.002+02:002016-02-14T21:28:12.471+02:00Rocky, Cohen ve Muhsin Bey'den Örneklerle Hayatım*<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Sevgili Meriç;</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><b><span style="font-size: large;"> Kitabını "dost yazmış uleynn" sevinciyle aldı geldi Şerif. Senaristten ne kadar yazar olur merakıyla okumaya başladım, hikayelerden oluşan kitaplara adını sevdiğim hikayeden başlarım senin kitabınada öyle başladım. İlk okuduğum hikayen gecenin geç bir saatiydi uykusuzluktan delirdiğim bir andan olsa gerek, derinden yakalayamadı beni.</span></b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><b><span style="font-size: large;"> </span></b></span><img src="https://scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xpt1/v/l/t1.0-9/r90/12715803_10153945627334443_3647925676847943438_n.jpg?oh=367b7babaf160917e86b10863522cdfb&oe=572434BE" /><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif;"><b><span style="font-size: large;"> </span></b></span><b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;">"Yav ne söylerim ben beğendin mi derse?" darlanması yaşayarak uyudum. Yani vurmadı anlıyacağın. Valla hepsini okuyunca aynı ruh halindeysem söylerim yeaa diye de ruhuma "dürüst ol kıvırtma len sende" diye ayar da verdim, uyumaya uğraşırken.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Üç gündür sabahları okuyarak bu sabah bitirdim, ilk öğrendiğim şey bu kitaba öykü kitabı denmez, baştan başlayarak adam gibi okuyacaksın. Gezginleri takip ederim bazen ruhum takılır yanlarına gidemediğim, asla gidemeyeceğim yerleri gezdirirler bana. Senin kitabınsa kendi ruhumun derinliklerini gezdirdi ve o kadar çok aynı yerlerde aynı duygular da kesişmişiz ki, çok şaşırdım.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Kitaplarda beğendiğim yerlerin altını çizmeyi sevmem onlar kendi ruhumuzun haritasından tüyolar taşır diye kendimi saklarım. Okusun diye başkalarına da veririm kitaplarımı o yüzden herkesin görmesini istemem çizdiklerimi. </span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> İlk vurulduğum satırı face de paylaşayım dedim. Dur şimdi vurulduğum yerleri bulmalıyım.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;">""Ölümü sevdiğin birinin yanına koyamıyorsun, birini seviyorsan ne yaparsan yap ölmüyor."" Ve dannn vuruldum kocaman bir kendime yuvarlandım. Kitabın boyunca istediğin yerde ve kendimde yaşattın, her duygun canlı taşındı.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Her yıl gittikçe çoğalan sayıda izlediğim filmler, az sayıda yabancı diziler, onca kitap onca dergi beni narsist bir puşta dönüştürüyor usulden farkındayım. Her şeyi beğenmez oldum, geçiremediği duygu yönetmenden mi? Oyuncudan mı kaynaklı? Anlamaya çalışarak "ağlatmıyosan güldürmüyosan ne halt anlatıyosan anlamadım geçmedi duygun arkadaş" deyip anında unutuyorum izlediğimi, okuduğumu Çok azı unutulmazlarıma kaydedilir. Geldiğim yer şu anda bu valla, yapacak bişim yok.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Giuseppe Tornatore Cennet sinemasıyla birinci sıramdadır, ona ithafen açıldı senin sinemanın kapıları da. Oradan geçip her öykünü bir film gibi izledim, okumadım resmen izledim her sahne canlandı net, iki yerinde gözlerim doldu. Ama bu sabah gümbür gümbür ağladım, yatarak okurum kitaplarımı, yastığım ıslanınca kalkıp mendil aldım. Orayı yüz yüze gelince söylerim spoiler içermesin diye çok not yazmayacağım.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> ""Geçmişimin okyanus dalgaları gibi çekilip çekilip en gafil olduğum anlarda beni vurması, yapılmamış onca şey, söylenmemiş sözler, zamanın acımasız bir istikrarla hayatımdan eksiliyor olması değildi.</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;">Sonunda buldum;Gençliğim bitmişti bu gece, bu gece gençliğimin son gecesiydi...""</span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Yukarıda ki senin kitabından alıntı kısım benim bundan önceki yazım "HİÇim"in genç versiyonunu anımsattı, orta yaşımla vedalaştım bende 2015 de. </span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Meriç Demiray seni Olcay'ın mezuniyetine çekilen rol aldığımız kısa filmin makara galasında tanıdım, Gökova bisiklet turunda gönlümde ince insanların derin duygudaşların bölümüne sessizce oturdun. Sağlam derin bir kadın ve bir kız çocuğu dilemiştim sana (ister inan ister inanma yeminle valla) ikisi de geldi hayatına.Bunca duyguyu taşıyan kitabına teşekkürler, her öykün film olacak biliyorum ve duygu geçmezse söylerim ona göre :) Kocaman sevgiler... </span></b><br />
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif;"><span style="font-size: large;"> Dip not: Senarist kitap yazarsa filmli kitap olurmuş saygılar, ön yargıma da "yürü git len sende kimbilir kaç filmi kitabı senin yüzünden atladım" :) </span></b>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-23011914455995705072016-02-08T11:41:00.002+02:002016-05-22T14:02:09.607+03:00HİÇİM <span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>Ülkede yaşanan olumsuzluklara üzülmekten ruhum sık sık köşelere sıkışır oldu. Bedenimi hasta eden yerlere yuvarlanmaya başlayınca, sloganımı çizdim "55 yaşındayım etim butum belli dünya ben doğmadan önce de böyleydi, ben gidince de böyle olacak". Tarihe göz atmamız yeterli her dönem vahşet diz boyu oldu, daha beter ne olabilir dedikçe daha beterini duyar olduk.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Geçen de spiritüel derinliği olan biriyle tanıştım, hep ilgimi çeker mana aleminde yolcu olanların güzel anlatıcılarını dinlemek. Ama iki dakika da ettiği iki kelime, anında kendime mesajı gönderdi. Kendisinin bir şey olduğunu söyleyen iki kelimesi, benim HİÇ olduğumu belgeledi.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ben bu dünya için görevlerimi tamamladım (kendimce bilmediğim görevlerim vardır belki daha) anneme gönderildim düşürmek için her şeyi yapmış en sonunda ağır bir kanama geçiriyor aklı çıkmış "yaşarsam doğurucam" demiş. Sonraki yıllarda Şerif'in de sayesinde hayatının zorluklarını kaldırdık, o çocuklarımıza baktı evimizle ilgilendi, biz gönül rahatlığıyla çalıştık. 17 yıl emeklilik güzelliği gibi yaşadı hayatın kendini hırpalamasından kurtuldu az da olsa. Her daim dua etmiştir, hala üzerimize sevgisini şefkatini gönderiyor oralardan. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Annemden sonra hayata bakışım değişti. Kızlarımı büyüttüm kendimce elimden gelenin en iyisini yapmaya uğraştım hala da uğraşıyorum. Şerif'e de becerebildiğim kadar yoldaş oldum, evliliğin dayatmalarında çok arızamız çıksa da, 31 yıldır beraberiz.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Uzaydan dünyaya bakan fotolar en çok hiç olduğumuzu belirtir. Nokta bile değiliz evrende, kocamanız sandığımız kendi yarattığımız egolarımızdır. HİÇİZ VE ÖLÜMLÜYÜZ, ülkenin en zengini genç yaşında ölünce krize girdi insanlar. Onca zengin bile olsan vaktin gelmişse bilet kesilir gidersin, her şey o vakitte gizlidir. Kendi ölümlü olmalarını gördüler gidenin arkasında ve çok korktular.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bu dünya için görev sandıklarımı tamamladım dediğim de, ruhum da emekli moduna geçti. Kendi içime bakıyorum kocaman HİÇ oluşuma ve derin bir huzurun yolunda yürür oldum.Bunun getirdiği düzenlemeler de yapıyorum sık sık.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ruhunda huzur olmayanlardan kaçıyorum, buna büyük kızım da (sanatçılar her daim huzursuz sanırım) Şerif de dahil, ince bir kapı çekiyorum. Görüştüğüm insan sayısını çok azalttım onların kendi çöpünü, endişelerini, huzursuzluklarını istemiyorum. Ruhunda yalan barındırandan uzak duruyorum, yalnızlığın huzurunu zaten severdim ama yeni derinlikler keşfediyorum.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Mevlana'nın felsefesinin ana maddeleriymiş "HİÇ" olmak. Araştırmışlığım yok, bedene dövmeye karşıyım sevmem.</b></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXAv6K_-WSIQy-HS4k7BApYV0nZpXDYA6WGtJrlnAQKR9Y4BlCy_aA3gMBE45uasc8SoVXOTmrolfbvqzxMkb7YHmx4d8L8NAaY59hFu8G3IlKpHpjBJ8jghJUoYQQ59LGpNgsJKCk/s1600/10403524_10153707762349213_1218772879709403487_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXAv6K_-WSIQy-HS4k7BApYV0nZpXDYA6WGtJrlnAQKR9Y4BlCy_aA3gMBE45uasc8SoVXOTmrolfbvqzxMkb7YHmx4d8L8NAaY59hFu8G3IlKpHpjBJ8jghJUoYQQ59LGpNgsJKCk/s320/10403524_10153707762349213_1218772879709403487_n.jpg" width="320" /></a></b></span></div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> y</b><b>ahudilere vurulan numaralardan dolayıdır dövme sevmeyişim.</b><b> Ama bu günlerde hiçliğin sembolü bir semazen nakşettireyim diye aklımdan geçti bir kısacık an. Yağar şimdi bana evrenden o semazenler eminim buna :)</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Keşişleri anlar oldum sessizce dağ başlarında bir ömür yaşanır mı ya öyle de derdim enfes yaşanırmış, he ben yaparmıyım? Yok yapamam yaşamın kendi devinimine hayranım, içinde barındırdığı güzellikleri görebilmekten payıma düşeni yaşayabiliyor olmaktan da mutluyum. Hiçten geldik hiçe gidiyoruz gel yanımda yürü, bırak karanlığı, ışıklanalım insan sevgimizde...</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Meraklısına dip not: Kafayı sıyırmadım :)</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-42585173494631800522016-01-12T22:52:00.002+02:002016-02-08T11:07:34.551+02:00Bisiklet Şakşakçısıyım<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Zaman zaman bisikletin baron ve baroneslerinin oluşturduğu, soylu takımından bazıları tarafından "sen bisikletçi değilsin ki" "uzun turlar da göremiyoruz seni" diye aşağılamalarına maruz kalıyorum. Gece gece bunu diyen sevimsiz puştun birinin fotosunu gördüm atarlandım da, ama işime yaradılar yazıma konu oldu, yazıyorum yaaa :)</b></span><br />
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> 4-5 günlük Gökova ve Kapadokya turlarına katılmışlığım var. Yolun çoğunda kamyon güzeli olmuşumdur. Ne ciğerim ciğer (broşlarımın minik bi bölümü sönük) ne dizim dizdir, rampa çıkamazlar, üzerler yorarlar beni. Zulme dönüştüğü anda bırakır çözüm ararım. Kamyona binerim, özel arabayla gelene "beni de alınnn" derim, video çekimleri yapan ekiplere "durunn" derim, sağlık ekibine "çalışmayan eleman olurum.Çok zaman da gençler arkamdan iterek götürmüşlerdir. </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Çoğu kimse "zorlamalısın" kendini diye de aşağılar. Arkadaş beden benim ve tanıyorum error verdiğinde üstüne gidersem eşekten düşmüşe döndürür. Tam 55 yıldır uğraşıyorum benden olacağı bu kadar. Kapadokya turunun zorluğundan, hep araçta oluşum nedeniyle, "iyi binen birinin yerini işgal ettim bilseydim gelmezdim" diye üzüntümü bildirmiştim düzenleyen komiteden bir arkadaşa. O da bana "burada niyet önemli sen yine gel motorlu ekibe bile katarız" diye teselli etmişti.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Tüm çocukluğum Manisa gibi kızların bisiklet binmediği şehirde, bir tur verirlerse diye bisikleti olanların peşinde dolanmakla geçti. O zamanlardan kalmadır bisiklet sever oluşum. İkinci baharımda bisiklet şakşakçısı oluşum da İzmir'de yaşıyor olmamdan kaynaklanıyor, 19 km lik trafikten uzak bisiklet yolu, bisiklet binmeye teşvik eden coğrafyasıyla,havasıyla sokağa çıkarıyor.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ve ben her zaman kendimle dalga geçerek anlatırım, nasıl güçsüz, rampasız yol narini olduğumu. Saklamıyorum öğünmüyorum yalanım abartmam da yok. Nedendir bu ince laf sokmalar anlayamamışımdır.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ama bisikletin tepesinde inanılmaz eğlenirim, kısacık bindiğim yolda bile. Şuncacık Kaklıç köyüne her gidiş gelişimde bir çok güzellik yaşıyorum. Sanırım bu yüzdendir gençlerin beni sevmesi, bu yaşımda beni aralarına almaları, yollarda korumaları, yüreklendirmeleri, yüreklerini hayatlarından anları benimle paylaşmaları. Bu gün bisiklet biniyorsam (Lordlar kamarası saymasa bile kendimce biniyorum uleynn) hep gençlerim sayesinde iyi ki varlar :)</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bu yazıyı yazmama neden oldukları için kendilerini şahane bisikletçi sanan, bisikletin gelişimine egolarını gıdıklamıcak hiç bir şeye sokulmayan soylularımıza teşekkür ederim, sağolsunlar pedalları sağlıkla dönsün :)</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> </b></span></div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-87077963039786585572015-12-09T00:06:00.002+02:002015-12-09T00:20:24.203+02:00Komşumuz Orhan Bey<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>Apartmana taşındık (2008 ağustosu) yerleştik hemen herkesle tanıştım bir tek 7 numaradaki beyefendi kalmıştı. Biz onun çapraz üstünde oturuyoruz, balkonda ritmik bir düzende yaşıyor 10- 11 suları kahvaltı ediyor yalnız yaşıyor bembeyaz kaplan gibi kedisi ile (adı oğluş'muş sonradan öğrendim). Kahvaltı sonrası daha önce çizilip işaretlenmiş klasik kitaplarını okuyor notlar alıyor. Kahvesini içiyor klasik müzik dinliyor makara bantlı kocaman teybinden. Opera baleler izliyor video kasetlerinden.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Hoş bakımlı fit orta boylu gençliğinde yakışıklı olduğu belli, ağır hareketlerle her gün sokağa çıkıp alışverişini yapıyor, sokak kedilerini besliyor gazetesini ekmeğini alıp dönüyor. Taşındığımızın ertesi günü bahçeye kedilere attığı çiğ balık et parçaları için apartman imza topluyormuş ihtar çekeceklermiş, imza istediler. İlk günümüz daha, aldı kağıdı içeri Şerif bakışıyoruz napıcamızı bilemedik. Yanıt küçük kızımızdan geldi "bizden önce olmuş olaylardan haberimiz yok, taraf olamayız bilgilenmemiz gerekli" deyin dedi. Bakışıp kaldık liseye başlıyacak veledin aklı bizi yendi :) Red etmiştik imzalamayı, bunu nereden duyduysa Orhan bey hiç unutamadı yıllarca.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Asla unutamadığını söylediği ikinci şeyse. Baktım kahvesini içiyor balkonda seslendim "merhabaaa" ses yok, daha yüksek "merhabaaaa" bu sefer ürkekçe yukarı baktı. Ben el sallıyorum diz çöktüm çapraz yukarıdayım, "nasılsınız sizinle tanışamadık, biz yeni taşındık 10 numaraya Semra ben"dedim. Önce önüne baktı sonra yukarı "ama ben yalnız yaşıyorum" dedi. Ben bi an yanlış duydum sandım aklım karıştı sona "eee biz de üç kişi yaşıyoz nolcak şimdi" dedim kahkaha attım. O da şaşkın gülümsedi. Kahve içmeye bekleriz dedim. Önümüzdeki günlerde bayramdı biz gittik kahvelerimizi içtik. Bu tanışmamızı defalarca anlattı onun evinde tanıştığım herkese. Öyle deme nedeni ise yalnız yaşadığı için kimse gidip gelmezmiş apartmanda ona, en medeni yerde de var böyle durumlar. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Gecenin bu vaktinde aklıma Orhan beyi düşüren şu oldu http://www.edebiyathaber.net/klasikleri-neden-okumali/ içeriğinde yazanlar tam da onu anlatıyordu. Şimdi anladım daha önceki minik bantlarla işaretler konmuş klasiklerini her yaşında bir daha okuyordu her okuyuşunda başka tatlar anlamlar buluyordu demek ki.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<b style="font-family: Georgia, 'Times New Roman', serif; font-size: x-large;"> Kütüphaneci numaralandırmasıyla düzenlenmiş koca bir kitaplığı vardı. Torunlarına vasiyetle şu numaradan şu numaraya kadar olanlar senin yazmış. Ama üzgündü gençler okumaya, kitaplara düşkün değil diye.</b><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Çok kısa süreli evli kaldığı eski eşine bakıma muhtaç diye nikah kıyıp sigortasından faydalandırıp bakıcı tutup evine aldı. Birden sessiz dingin hayatı karıştı, bir yıla kalmadan vefat etti eşi. Ukraynalı olan bakıcısı sınır dışı edilecek diye ona kızının izniyle nikah kıydı.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> 2.5 yıl sonra bir ay içinde Orhan bey 89 yaşında kuş gibi uçtu, evinde maaşı bağlanana kadar bakıcısı kaldı sonrasında hızla dağıtıldı evi, o maaşla bakıcının hayatı kurtuldu kızını torununu Orhan bey sağken getirtip kızını evlendirmişti. Kaç hayatı değiştirdi. Huzur evine yatamam kedimi bırakamam derdi kedisini kızı aldı. Kitaplar noldu bilmiyorum. Gecenin bir yerin de aklımdan geçtin olduğun yerde kitaplar klasik müzikler vardır umarım.Beraber içtiğimiz kahvelere, sokakta sizi görünce kolunuza girip yaptığımız yürüyüşlere, konuştuğumuz yazarlara ve bana bıraktığınız Dostoyevski'nin kitabına teşekkürler iyi ki sizi tanıdım... </b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-79072675438869764252015-11-12T09:36:00.002+02:002015-11-12T09:51:09.394+02:00 İzmir Klasiği Bir Gün<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>Dün aylardır kırık olan iki dişim için şahane dişçilerime ulaşmayı başardım artık bana Alsancak bile uzak gelir oldu. Cennet gibi muayehane karı koca ekipleriyle hastalarına pozitif enerji dağıtıyorlar. Dişi geç, ruhunun çatlaklarına dolgu kaplama her tür ayarı yapıyorlar valla abartmıyorum. Kimi göndersem herkes aynı şeyi söyledi, iki dişçi fobili veledim bile pamuk gibi oldu orada, adres isterseniz mesaj atarım, reklam gibi olmasın dicem olsun ayol. Memnuniyetinizi onlara şikayetinizi bana bildirirsiniz :)</b></span><br />
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<br />
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Gidip bir kahve içeyim dedim tchibodan aldım kahvemi dışarı da oturdum. Hava enfes İzmir'in en güzel sokaklarından biridir, Sevinç pastanesinin sokağı ortalık cıvıl cıvıl herkes sokakta. Bir yudum aldım şahane bir yaşlı kadın, tam Cumhuriyet kadını bakımlı modern dışa dönük "masayı paylaşabilirmiyiz?" dedi. Ben onlara yer açana kadar yan masa boşaldı oraya konuşlandılar özür de diledi yana geçti diye zerafete bak. </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Biz anında başladık sohbete giriş konumuz da selam vermemek, "İzmir'in bu özelliğinin korunması için insanlara gülümseyip selam veriyorum" dedi. Ben de yaptığımı söyledim baktım yan masamda yakışıklı bir genç bizi dinliyor ona döndüm "size selam vermedik diye konuya girmeden merhaba diyelim" dedim gülüştük. O da katıldı muhabbete.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bebekli bir gencecik anne uyuyan bebeğiyle izin isteyip karşıma oturdu. O da katıldı muhabbete valla resmen siyaset meydanı yaşadık öfkesizce, kimseye giydirmeden, sakin sakin ülkeyi konuştuk.Hayata dair kaygılarımızı anlattık acaip bir hızla sanki hep tanışıyormuşuz gibi derin sohbet ettik. </b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Genç delikanlı 9 eylül de Uluslararası ilişkiler son sınıfta okuyor, Bursa'lı. Bu yaz ilk kez yurt dışına çıkmış, altı ülke gezmiş başka dünyaları oradaki insanların rahatlığını görmüş, gitmeliyim buralardan demiş.İş bulamamaktan, gelecek kaygılarından daha şimdiden yorgun.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span></div>
<div>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Genç anne İstanbul'lu orada çalışmış yorulmuş İzmir'e atmış kendini evlenmiş çok tatlı bir oğlu var. İngilizce öğretmeni bir lisede. "Devlet memuru olsam da güvende değilim duygusu yakamı bırakmıyor, hadi ben yırttım diyelim çocuğuma nasıl bir gelecek hazırlayacağım bu maaşlarla, hepsini yapsam bile emekli maaşıyla nasıl bir yaşlılığım olacak gezemeden tozamadan geçen ömür" dedi.Bir de "İzmir'lilerde bir İzmir'li olma hali var dışarıdan gelenleri kabul etmeleri çok zor çok zorlandım ilk zamanlar" dedi.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Bu şehirde bir yıl yalnızlıktan ağladım ben, koca apartman da gel bir kahvemizi iç sohbet edelim diyen sıcaklık görmedim. Bisikletle hayatıma yağan gençlerim tuttu elimden yüreklerine koydular iyi ki varlar bir daha teşekkür ettim onlara o anda. </b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Yaşlı karı koca içimiz de en umut dolu olanlar. Onlar gençlere çok güveniyorlar. "Biz 80 leri gördük korkudan apolitik çocuklar yetiştirdik, ama onlar kendi yollarını buldu gezi bir örnektir buna, o gençler bu ülkeyi omuzların da yükseltecek şu anda ki indiği yerden" dedi.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ben kararıkım zaten yanım da ki gence döndüm " yeniden genç olmak istemezdim sizin yolunuz hep zor oldu sınavlar dersanelerle, önünüz de görünmüyor, kızlarım ve gençlerim adına mutsuzum" dedim. Genç adam da "ben de istemezdimgenç olamayı" dedi.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> İlk yaşlı çift kalktı zarif vedalarıyla, sonra genç teşekkür etti sohbete gitti. Genç annenin bebeği uyandı, şaşkın şaşkın bakındı, mızıldanmaya başladı beraber kalktık güzel dileklerimizle vedalaştık.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> İzmir'in hala yok edilememiş en güzel yanıdır bu, sokakta yaşanır, tanışılır bir sürü şey konuşulur, ama ne adını bilirsin ne de özeline ait bilgi edinirsin. Orada başlar, hızla derinleşir, yalnızlığını alır dağılır, kendi büyük yalnızlığınıza dönersiniz... </b></span></div>
</div>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-13155193979258352952015-11-07T18:49:00.001+03:002015-11-07T19:05:13.321+03:00Bir Cumartesi Sabahı Evsizi <span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b>Bu sabah kahvaltıyı sahilde yapmaya çıktım "bende geliyorum" diyen arkadaşıma da, boyoz gevrek al gel veledim dediğim bir kuzum bisikletle geldi, sıcacık gevreği boyozu bıraktı, uçtu gitti ailesini doyurmaya. Arkadaşım gelmeyince soğumasın deyip, balık tutan birine boyozu verdim tşklerle yedi balıkçı.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Ama gevreği beklettim belki gelir arkadaşım deyip, kahvaltımı bitirdim. Kalanlar için, bunun sahibini gönder tanrım dediğim anda, baktım çöpleri karıştıran yaşlı uzun boylu biri, amca diyorum ama sokaklarda olmaktan çok yıpranmış, muhtemelen ben yaştadır.Adama amca demedim ha.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> "Gevrek yermisiniz" dedim, kafayı evet anlamında salladı. "Oturun burada yiyin" dedim peynir tereyağ domatesi de koydum inanılmaz bir hızla 1.5 gevreği yuttu. Kim bilir ne sıklıkla yemek yiyebiliyor. "Çaycı geçerse çay da alayım size" dedim. Motorla geçerdi her zaman, çaycı da geçmedi. İçime de sinmedi kuru kuru yemesine "ben size para vereyim gidin bir yerde çay da için" dedim.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Başladım gelene geçene "20 tl bozuk var mı?" demeye bir kişi bile çıkmadı ayol. Millette para mı yok acaba? Oha Bostanlı hem de burası.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Sonra baktım konuşmuyor hiç "konuşamıyormusunuz?" dedim kafasını yooo manasında salladı. "Duyuyormusunuz?" evet diye salladı. Konuşuyorsunuz ama demi? Evetledi kafayla."Hayata kapattınız sesinizi" demek dedim büyük onay sallaması yaptı kafaya.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> Kahvaltısını yaptıktan sonra yerden alınma sigara izmaritini çıkardı cebinden, yaktı üç dört nefes çekip söndürdü cebine geri koydu. Üstü başı uzun zamandır yıkanmama kokusu olmasına rağmen, alkolik koku ve duruşu yoktu.</b></span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><b> "Karşı marketten bozdurup geleyim ben" dedim. Baktım uzak mesafeden takip etti beni, dışarı da bekledi adapla teşekkür etmesini de beklemedim, etmemesi de hoşuma gitti eyvallahı kalmamış hiç bir şeye. Aldı parayı, sessiz yıkkın yürüdü gitti. Bakakaldım arkasından.Nasıl bir öyküsü vardı acaba? Neler yaşamıştı? Çok merak ettim...</b></span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-494867856419152652015-07-27T10:57:00.001+03:002018-08-06T15:10:16.197+03:00Kışlık Evimde Sıçmayan Yazlığıma Gelmesin<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Neredeyse yaşdaşlarımın hepsinin yazlıkları var, keyifleri daim olsun. Çoğu davet ederler sağolsunlar ama gitmem. Yazlığına gitmenin ön raconu var benim kafam da, kışlığımızda çok yakın olmalıyız, yemiş içmiş sıçmış bi kaç gün beraber yaşamış, kahvaltısından rakı balığına kadar yaşam tarzımız uymalı ön racon bu, arkadan gelen ağır racon da karakter analizlerine girer kiiii derin mevzudur.</span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Bir arkadaşımın yazlığında unutulmaz iki gece diye gidip, on gün kalmıştık küçük kızımla. Sonra büyük kızımı da getirttiler, acaip eğlendiğimiz kısa film bile çekilen muhteşem günler yaşamıştık. Dostlarla kafalarımız uydu tek sorun bile yaşamadık hep beraber yaptık tüm işleri. Hatta benim merdivenleri silerken fotomu çekip "gazteye vercez bakım müdürünün eşi yazlıklarda temizliğe gidiyor diye" de makara yapmışlardı :D </span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Tüm yazlıkçıların hikayelerini dinlerim, anlatılanlarla hem kahkahalar hem çıldırmalar yaşarım. En babası da bir arkadaşımın yazlığına gelenlere hizmet ediliyo, kocası utanıp kadını dürtmüş kalk yardım et demiş "aaa tatildeyim ayol ben" demiş kadın. Ben bu kadını " laynnn otel mi burasııı" diye perişan eder kovardım evden. Şerif hayatta yapamaz böyle şeyler zarif adamdır.En başarılı otel çalışanı ödülünü almak için deli gibi çalışır, ben onu da boşar eve dönerim, almayalım biz yazlık almayalım :) </span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Birine de ben şahit oldum, bir uğramak istiyoruz diye yemek saati gelmek isteyen benim de tanıdığım aile hadi üç kişiler dedik, yemekleri çoğalttık (arkadaşımın yazlığındayız) Gelenler de inanılmaz iyi kazanan tipler, elleri kolları dolu gelirler dedik. Abi yanlarında bir aileyle bir çüküm karpuzla çıkıp geldiler. Biz şok ve tutuştuk, tekrar ilave yaptı yemeğe arkadaşlarım, ben kudurdum zaten, çocukları uyardık az koyduk tabaklarına (çemkirmeyin az diye başka yok deyip) ben baktım iyice delirip ağzımı açacağım, üst kata kaçıp kaybolmuştum ortadan.</span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> O yüzden kimsenin yazlığına gitmem, kocaların somurttuğu, kadınların gergin olduğu, durmadan temizlik yapılan yaza sıçılmış günlerine bulaşmam.</span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Ha bak bir de kuzenim de kaldıydım iki gün, onun hızıyla yardım etmeye öyle bir kaptırmışım kendimi tüm bulaşıklar kurulanıp kaldırılıyo durmadan silinip, ön arka teras belli saatlerde yıkanıyor, sabah kahvesi sebze ayıklanırken içiliyor durmadan yemek yapılıyor ve bunları gergin bir hızla yapıyor. Eve döndüğümde aynı gerilimle bir hafta evde de çalışmışım, normale dönmem zaman aldı "vayyy arkadaşşş lan bu nasıl hayattt" demiştim sık sık, aslında arada takılmalı kuzene hızlandırılmış film gibi yaşıyosun sarhoşluk bedavadan hemde :) </span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Bir de hiç yakın olmayanların nezaketen davetlerine koşarak giden bir grup "en iyi yazlık arkadaş yazlığı"cılar var. Dehşetle izlerim onları, bu ne rahatlık, bu nasıl beleşçilik, bu nasıl genişlik. Bakkkk şimdi geldiii aklımaaa lan biz iki yaz Şerif'in ailesi ile yazlık kiralamıştık yaaa, yazlığı olan bile ailecek bize gelmişti yav abovvvv şimdiki aklım olsa anında biner otobüse evime dönerdim :)</span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Benden nasihat size; kışlığında yiyip içip (karşılıklı ama len) sıçmadığınız o kadar yakın olmadığınız insanların nezaketen davetlerine icabet etmeyiniz. Biz Türk'üz ısrarla kolpadan davet ederiz, duygularımızı gerilmeden yüzümüze söyleme kültürümüzde yok (keşke olsaaa ben söylerim yav) ama bilin ki arkanızdan muhteşem saydırılıyor, çok kez tanık oldum. Benim arkamdan da konuşuyordur lan bunlar da demişimdir. Gitmeyin valla bak :))))</span><br />
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: "georgia" , "times new roman" , serif; font-size: large;"> Benim düşüm de bu, arka bahçede çadır yeri duş wcsi olan (mutfakta çalıştırırım, boş geleni eve sokmam) bir köy evi deniz evi hayal ediyorum. Öğrenci işsiz boşanma bunalımındaki veletlerime herşey beleş :) kahkahalarıyla ortalığı şenlendirirler hayatı renklendirirler düş buuu hayal edelim neden olmasın :)))</span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-17673537382517280172015-05-22T17:17:00.001+03:002015-05-22T17:29:17.655+03:00Eeee Nolcak Şimdi?<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Küçücük yaşımdan beri gözlemlerim her şeyi havayı, mevsimleri, en çok da insanları, en sevdiğimdir insanları gözlemek. Sağolsun sanal dünya kıçımızı kıpırdatmadan yerimizden yakınlarımızı da dünyayı da röntgenletiyor. Hepimiz birbirimizin hayatını dikizliyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Bloğumu yeni açtığım zaman okuyanların çokluğunu istatistiklerden görür şaşardım. Yüzüme de söylediklerin de daha da şaşardım ne bir beğenisi ne bir yorumu olmayanlar duygu bildirirlerdi. O zamanlar anladım herkes birbirini izliyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Bu aralar bakıyorum kontak listeme, hepsi bisiklet turlarında, dağlarda, dünyanın orasında, burasında, fink atıyorlar. Yediklerini paylaşanlarla, hep ben hep ben diye fotolayanlara gıcık oluyorum. Arkadaşım gez toz ama, bir hikaye de anlat bize, sıkıcı oluyor bilgin olsun diye söylüyorum.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Siz şimdi kıskandığımı sanacaksınız da içime baktım epey bi "yok valla kıskanmıyorum". Çünkü tüm paylaşımların altında alt yazı geçiyor sanki "darlandık, sıkıldık, bunaldık, bıktık". Bana öyle geliyorsa eğer, geri bildirim verin lütfen. Depresyondasın diyen psikologlar çıkarsa acilden giriş yaparım psikiyatriye, o derece önemli bildirimleriniz. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Gözlediğim onca şeyden sonra içimden kocaman bir ışıklı tabela yanıyor "eeee nolcak şimdi?? Gezdin tozdun bitti, ne kazandın başın göğe erdi mi? Bordo divanda oturan benimle, senin arandaki tek fark, senin koş koş benim dur dur oluşum mu? Öyleyse yazık sana yoruluyorsun habire ve sonunda aynı yerde duruyoruz.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> He derseniz "ülkenin içinde bulunduğu umutsuz gidişattan tüm bunlar". Belki de bilmiyorum uzman fikri alınması gerek bence.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Herkes birbirine tahammülsüz (bende dahilim buna) herkes bir birine atarlı, ben atarlanamıyom da ha yapsam belki enerjilencem ama onu bile gereksiz buluyorum. Kıç kadar bisiklet aleminde herkes bir birine düşman, dağcılar da öyleymiş, yelkenciler de, valla anlattılar biraz, kötü tüm bunlar. Ben de yapıyorum, Pollyanna falan da değilim kendimin de farkındayım.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Her şey boş geliyor, her yer uzak ve anlamsız geliyor, bazen ben de geleyim yazıyorum birilerine, ama anında "yok lan bir sürü iş" diyorum. Bir sürü gereksiz kural, yemek ye, uyu, kalk, yürü, iç, alışveriş et, sıç, kahkaha at oyyy yazarken darlandım. Facedeki " hissediyor" saçmalığı gibi tüm fotolar, keyifli hissediyor, sıçıyor, yandakini kesiyor, birine atarlı gibi gibi.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Yeni insan tanımayı çok severdim mesela,ama son yıllarda kimi tanısam hep hayal kırıklığı yarattılar bende, vitrinleriyle mağaza içleri hep başka hep başka. Bomboş tın tın ambarları.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Hiç bir organizasyona gidesim de yok. Bir ego bir ego sanki gezegeni kurtarıyorlar anasını satiim, alt tarafı bir boktan konuda bildiğini anlatıcaksın. Ben de anlatmanı beğenirsem sonun da söylüyorum zaten, çoğunda da kendimi jiletlicem işareti yapmışımdır (zavallı öğrencilere acımışımdır onlar her hafta zorla dinliyorlar bunları), söylemedim ise "berbatsın darladın beni" demektir zaten.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Rahmetli babaannem gibi oldum, o kocaman bir kapının azıcık aralığından gördüğü yerden izlerdi sokağını, ben de kah balkondan kah sanal alemden izliyorum dünyayı aynı yerdeyim o sevdiğim kadınla sanki. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Hepsinin ardından bakıp hep aynı şeyi söylüyorum "eeeee nolcak şimdi?"... </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-43896572143269219322015-04-17T19:56:00.002+03:002015-04-17T23:30:40.475+03:00Sanatını Satmaya Çalışmak<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Bir salı felsefecilerin toplantısına sunuma gelen ege ve 9eylülün hocalarından biri dert yanmıştı. Altı kitabı varmış basılmış "muhtemelen içinizden beni tanıyan yoktur" dedi. Hiç sesimiz çıkmadı öyle bakıyoruz. Afilli sağlam bir yayıncılık basmış bir kaç kitabını ve fırça atmışlar buna "kitaplarının satılması için hiç bir şey yapmıyorsun" diye. "Yahu ben ne yapacağım, nasıl yapacağım, sizin işiniz değil mi bu?" diyebilmiş ancak.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Çok utangaç belli, kitabını sunuma bile getirmemiş "ilginizi çekerse alın kitapçıdan"dedi. Şaştım kaldım, yayınevlerinin işi bu değilmidir? İşporta tezgahı mı açacak? İlanlar mı verecek?Her şeyin kapitalizmle alakasını bilmeme rağmen yine de şaşırdım. Kitabının yayınlanmasıyla bitmiyor demek ki iş, bir de pazarlamacısı olacaksın vay vay vay.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Başka bir güzel kadın anlattı kitap bastırmış parasını cebinden ödeyerek. Kitapçılara ulaştırmak için ayrıca ücret istemişler. Üzgündü o da, hiç bir şekilde kazanamadığı gibi yatırdığını bile geri alamıyor. Satışını yapma yollarına kafa yoruyordu.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Bu günlerde sıkça kitabı yayınlanan arkadaşlarım var çok mutlu oluyorum onlar adına. Ama hoca geliyor aklıma bir sıkıntı basıyor içimi "nasıl satacak nasıl pazarlayacak" heeee bana tasası kalıyor ha, öylede manyağım.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Bisikletçilerden, gezginlerden, hepimiz bloğluyuz neredeyse. Bakıyorum kimi mütevazi, şahane de yazıyor ama paylaşmıyor bile. Kimi de her gruba linkini atıyor okuyun okuyun diye. Bazıları gönül koyuyor paylaşmıyormuşum onun bloğunu, yorumlar yazmıyormuşum. Küsenler oldu çemkirenler oldu, kırılanlar oldu, faceinden silenler oldu. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Anaaa başka bir pazar yerinde kayboldum lan sanki. Arkadaşım bak bi!!!! Ben kendi bloğumu bile hiç bir yere koyamam, utanırım sıkılırım yüzüm tutmaz bir facede bir twitterda paylaşırım o kadar. Bundan kitap olur bastırt diye yollar gösterenler oluyor. Anammm işportaya düşer kitaplarım çok hüzünlenirim, ya satılmazsa hepsini kendim alırım kıyamadığımdan. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Küçük kızımın okulunda ki kermese bişi yapmıştım (geçmiş zaman anımsamıyom kek pastadır kesin) üzerine konan etiketi görünce dellenmiştim. Lan altındaki tabak (onu da satıyorsun kekle) bile daha pahalı, içindeki malzemem emeğim diye söylenmiş, kendiminkini kıyamamış satın almıştım. "Bir daha yapmıyayım size bişi al kardeşim nah para diyeyim" de demiştim. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> İşte o hesapla ben kitap falan bastıramam, bastırsam bile satamam. Size de o anlamda faydam olamaz. Benimle eğlenen bir kaç yüz kişi var faceimde, onlarla eğleniyoruz keyifli olunca paylaşımlar, yorumlar beni takip edilir kılıyor. Oysa o yorumlarla kopuyor paylaşım geyikleri benimle alakası yok. Ben öyle sağlam pazarlamacı değilim hayatım da hiç bir şey satmadım. Dükkan açsam batırırım o kadar anlamam pazarlamadan.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Avon gibi pazarlamalara çekmeye çalışmışlardı beni geçmiş yıllarda, ateş basardı her yanımı yapamam. Yok becerim, olsa dükkan sizin inanın. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Dışarıdan bakınca size farklı görünüyor olabilirim valla değil. İşin gerçeği böyle işte. Yaşımın getirdiklerinden dolayı dünyayı değiştiremem, yaşadığım kadar yaşamıyacağım, anın tadını çıkarayım, yaşdaşlarım güm güm gidiyorlar ana fikirli felsefemle yaşıyor ve eğleniyorum. O yüzden sanırım etrafıma da eğlenenler toplanıyor hepsi bu...</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> </span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3870783999270993881.post-21059935690105942662015-04-15T10:21:00.002+03:002015-04-15T10:23:13.010+03:00Ayrı Yastıkta 30 Yıl<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> 1985 nisan 15 bastık imzayı Şerif ile. Otuz yıl kocaman bir ömür, beraber sürüklüyoruz yaşamı. Hiç öyle romantizm yapmayacağım, kolay değil iki ayrı karakterin evlilik kurumu içinde var olmaya çabalaması çok zaman deli yorucu. Ama biz götürüyoruz gibi, kızlarımız çok şey kattı bize katmaya da devam ediyorlar tıkanıp kaldığımız yerde ittiler arızalarımızı çözmeye yardım ettiler. Gidiyor işte öyle böyle gidiyor.</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Beraber yaşlanırken yastıkların değişmesine baktım her on yıla bir model yastık düşmüş :) İlk pamuk yastıkla evlendik sonra elyaf yastığa geçtik. Boyun arızaları başlayınca iki parça gibi olan enseye destek yapan elyafa geçtik. Şimdi de vosko gibi adı olan malzemeden yapılan ortopedik yastıklardayız biryastık da lafı mazi oldu. Teknoloji ilerledikçe yastıklar değişecek :)</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Uzun evlilik adına ahkam keseceğim öveceğim nasihat edeceğim hiç bir şey yok. Herkesin hayatı tercihleri doğrultusunda güzel yaşanıyor, hepinizin yaşamında bir sürü şey var bizim de canımızın çektiği. Kutsamıyoruz 30 yılı hayhuyla geçiyor işte. Hayat hep beraber güzel iki kişilik yalnızlıktır evlilik. Veletlerim velet ruhlu yaşdaşlarım hep beraber yaşamaya güzelleşmeye devam edelim :)</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"> Şerif bir daha dünyaya gelirsek birbirimizi seçmeyelim len çok sıkıcıyız olmm film olsak ilk 20dk da salon boşalır yapımcı batardı :) Yeni yastıklara sağlıkla, sevgi ve saygımızın devamı gelecek yayınlarımızda da olsun...</span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: large;">http://semraninsultanligi.blogspot.com.tr/2014/01/beraberligimizin-anatomisi.html anatomimizi de buradan okuyun :)</span>Semra Çetindağhttp://www.blogger.com/profile/11875355014962380284noreply@blogger.com2