12 Temmuz 2014 Cumartesi

Yaşlanmak


Fotoğraf: Me
  

Aynaya sık bakan biri değilim, bedenimle ilişkimi keseli çok oldu. Sağlıklı yaşamak dışında ilgimi de çekmez. Kendine bakan süslü kadınları çok beğenirim. Kızlarıma bakımı öğrettim, bakıyorum bazen sade ve bakımlı olmayı beceriyorlar, görevimi yapmış olmanın huzurunu duyuyorum onlara baktığım da.

   Laptopu kucağıma çekip açma düğmesine basıp beklerken ekran ayna görevini üstleniyor açılana kadar. Bu gün kendime baktım uzun uzun, yüzümü inceledim, yaşlanan sarkmaya başlayan hatlarımı ellerimle sevdim.Kendimi bazen unutuyorum fizik olarak, ruhum hep önceliğim olduğundan sanırım. 

   Yaşlanmak acaip yav aynadaki bene şaşırıyorum, inanılmaz geliyor. İçim aynı dururken bedenimin değişimine nadiren bakakalıyorum. Bu gün de şaştım bayağı yaşlanmışım dedim. Boynumdaki deri sarkmaya başlamış, gözaltlarım şişmiş, aklarım demiyeyim karası kalmamış saçlarım, kaşım da iki tek beyaz gördüm (gayette iyi yaşıma göre). Ama hiç hüzünlenmedim, yorumsuzca baktım çokça şaşarak bir laptop ekranı açılışı sırasın da yaşadıklarım da acaip :)

   Paylaşayım istedim sizinle neler düşünüyosunuz bedeninizle ilgili. Kavgalı mı, küs mü, mutlumusunuz kendine dair bir şeyler anlatmaktan keyif alan çok az insan var etrafım da. Oysa ben hayatta en çok kendini anlatan insanların fanatiği olmuşumdur.

   En sevdiğim kitaplar, filmler, sanatın değişik dalları kendine aitse direk vurulur kalırım. Kendinden kaçarak yaşıyor çoğu insan, ben bazen ayna tutarım kendilerine ve o insanlar beni hiç sevmezler, sessizce çıkar giderler hayatımdan. 

   Yaşlanmaktan korkmuyorum, umarım her yaşımız da başka keyifler bekliyordur bizleri. 
Annemin yaşama felsefelerini gittikçe daha derin anlayıp, felsefem edinir oldum son yıllarda. Sokakta oturur du, caddenin karşısındaki kaldırım ona uzak gelmeye başlayıp apartmanının karşı kaldırımına oturduğu gün "yaşlandım yahu" demişti. Bizim evi uzaktan gördüğü kaldırıma gitmekte zorlandığı (4-5 adımdı arası oysa), çok hüzünlense de, diğer kaldırımda kurdu tezgahını hemen. Uzatıp mızmızlanmazdı hiç.Etrafın da çocuklar, gelene geçene bulaşarak, yanına çökenle sohbet ederek, bir avuç çiğdem (çekirdek) maltepe sigarası, arada kahveden getirttiği çayıyla keyifler yaratırdı.

 Öyle olalım bizler de, bizi gerçekten derin seven insanlarla yaşlanalım hayatın her anın tadını bulmadadır tüm usta oluşun inceliği...  

   Not: Fotoyu kendim çektim laptop ekranına yansıyan bana bunları yazdıran andaki ben :)