5 Mayıs 2016 Perşembe

Pazara Dalan Ege'linin Hissiyatı

   Bostanlı pazarına Girit'ten gelen dostum ve güzelim kızıyla tekstil kısmından daldık çıkışta gözlemeleri aldık balıkçı barınağında yiyeceğimiz anda başka bir arkadaşım da "pazara gidelim" diye aradı "barınaktayız sonrasında sebze kısmına geçeceğim" dedim. "Bana da alın bi gözleme oraya geliyorum" dedi.Yedik içtik dostumu ve kuzusunu uğurladık.

   "Ben sadece yumurta,ceviz, peynir alacağım erken çıkarım beklemem ben yürümek istiyorum sen arabanla gelirsin ara kahvede buluşuruz" dedim ayrı ayrı daldık pazara.

   Kasabadan gelen kanka olduğum yumurtacı karı kocadan yumurtaları seçtim, yer tezgahı kuruyorlar yaşlılıktan uzun süre çökemediğimden, çektim bi sebze kasası altıma oturdum. Önce yumurtaları seçtim, "kaç para o pırasa" dedim başladım almaya. Her şeyin fiyatını bana indirimli söylüyorlar son bu hafta dedi pırasaya aldım, ıspanak, semizotu da girdi pazar arabasına. 

   Tam o arada arkadaşım aradı "alışverişim bitti çıktım ben pazardan" dedi. Daha pazardayım dememe şaştı bekliyorum dedi. Arkadaş on dakika da anaa arapsaçı, anaa girit kabağı anaa taze sarımsak anaa yassı fasulye  diye arabayı yüklenip çıktım.

   Akşama kadar da kahvedir ev bakmadır emlakçı gezmedir (arkadaşım ev arıyor) eve geldim, boşaltırken pazar arabasını kendime sövmeye başladım, bir yığın sebze ve ruh halim her gün yemek yapmayacak bozuklukta. Günlerdir pişiriyorum hala üç sebze bakıyor bana buzdolabından.

   Başka bir arkadaşım yağmur yağdı pazara gitmemişindir alıverem sana bişiler dedi pazardan çığlık atmışım "sakkkınnnn haaaa" diye kadın şaşırdı ayol  sonra açıkladım. Sebze görmek istemiyorum 0n gün kadar tahıllı yemek çorba yaparım arkadaş.

   Ege'liyiz otları çok severiz sebzelere bayılırız, her pazar akşamı çoğu evde balık pişer, ot salatalarıyla kesin rakı da içilir.  Sebze ve otlardan çok zengin olan Bostanlı pazarına giren herkes çok şey alarak çıkar. Bu semtte biz kadınlar yollarda banklarda hemen sohbet ederiz, kolları yorulmuş, parmakları morarmış poşetlerden "ya hiç bişi almıcam" diye girmiştim pazara diye başlayıp iki dakikada dertleşiriz. İçimden de "aldın ama pişirirken söveceksin" diye gülerim :)

   Kırmızı gören boğa misali pazara dalan Ege'li ruhum da fırtınalar estiriyor, her buzdolabını açtığım da bana bakan üç sebze. Bu yaştan sona ancak fırtına sebzeden ottan esecek sanırım :D 
   Not: iyi bir semt manavınız varsa az az oradan alın, pazara gitmeyin pişiremediğiniz sebzeler size gerilim olarak dönüyor:)