17 Kasım 2013 Pazar

Öfkeyle Harmandalı Oynamak

   Dr. Herriet Lerner'in "Öfke Dansı" kitabı vardır. Özeti şöyledir ; Öfkelerinizi tanıyın, yüzleşin, kanka olun, hatta mümkünse güzelce dans edin, başarırsanız daha güzel insan olursunuz diyor. 

   Biz Türk'üz, öyle sittinsitesi delirdiğimiz, zaman zaman harlayıp, bazen küllendirdiğimiz ÖFKEmizle şakkadak dans falan edemeyiz. Yakın temas ne la şöle uzaktan çiftetelli yok yok onda da kıç baş çok oynuyo. Harmandalı iyi bak ağır ağır oynanabilir, fonda çökertme falan çalabilir.

   Bu aralar o kadar çok öfkeye tanığım ki, sanırım bu kendimi çözmekten kaynaklanıyor, çözünce daha net görüyorsun karşındakini (sadece deli öfkelerimi çözdüm he, bi sürü şey daha var arızalı) Çıplak kablo gibi herkesin öfkesi  çarpar oldu. Zaman zaman çok yorucu oluyor, öfkelilerden kaçıp kendimi korumaya alıyorum. Evimden çıkmaz oluyorum, daha neşeli insanlarda boşa takıyorum vitesi.

    En azılı öfkeler baba, anne, boşanılan eş, terk eden sevgiliye, nassı yakıyor varyaaa acı biber değmiş gibi bulaşıp kavuruyor insanı :(

   Hep derim yaşarken hesaplaşın, öfkelendiğin ölürse öfken elinde seni yakan kor gibi kalıyorsun. O zaman onu ne yapacağını bilemeyince sıyırmanın ucunda habire dağlanıyorsun.

   Acısız öfkeler daha çok tahammülsüzlükten kaynaklanıyor. Onu sevmem bunu sevmem insanlarında çoktur bunlardan. Kedi seven kedi sevmeyeni sevmez. Sağcı solcuyu sevmez, dindar ateisti sevmez. Evli bekarı bekar evliyi sevmez diyeeee uzar gider konular.

   Ben babamdan nefret ederdim (içimdeki doyurulmamış şefkatin suçlusudur) ona duyduğum öfkenin dizgini yoktu, ne küfrederdim ki ona off off .Gerçekte hiç kükremedim, bağırıp çağırmadım, kavga etmedim o kadar ilişkisizdik. Şakkadak gitti adam, kala kaldım elimde öfkemle, inançlıyım gidene sövemem de. İlk büyük depresyonumun startıdır. 

   Ondan sona maşallah vizesiz ülke gibi oldu ruhum, her tür depresyon elini kolunu sallaya sallaya girer çıkar oldu. İlaçlı tedavi, grup terapisi, bünyeyi alkole bandırma, dine sığınma, alternatif tıp, gibi her tür atraksiyonun şefi oldum. Hala çalışıyom, müdür olcam diye :)

   Babamı affetmem çok uzun sürdü, (bak direk baba yazdığımı fark ettim ki, baba demem o affedişten sonradır) affettim çünkü; Bana hiç bir faydası olmadı öfkenin, tersine senelerce üzdü hırpaladı içimdeki uçurumu büyüttü. Affetmek ruhumu rahatlattı, içimi acıtmayı bıraktı öfkem, hafifledim onu anınca sinirlenmeler bitti. 

   Affedin gitsin her öfke kaç tane sağlıklı hücremizi öldürüyor acaba? Ben o hücreler için ne kadar km pedal çevirdim kim bilir? Heba etmem arkadaş cimriyim o konuda :) 

   Şu anda bir meydan da, büyük bir kalabalıkla öfke olmaktan çıkardığımız bir şey için hep beraber Harmandalı oynadığımızı hayal ettim, amma muhteşem olurrrr sırıtıım bi an. Ya tamam müzik konusunda oylama yaparız, ama konu uzar gelin he deyin, Harmandalı iyidir iyidir :))  

2 yorum:

Semra Çetindağ dedi ki...

Öfke Dansı

Öfkenin nedenleri ve modelleri üzerinde duran bu kitap, önemli ilişkilerde anlamlı ve uzun vadeli değişimler gerçekleştirmeyi sağlayacak özel stratejiler sunuyor. Yazar, vardığı sonuçları on yıllık klinik araştırmalara, psikanalitik sistemler ve aile sistemleriyle ilgili en son bulgulara dayandırarak, kavga ve suçlamayla ya da sessizlik ve duygusal uzaklaşmayla dışarı vurulan öfkenin, mevcut ilişki dinamiklerini neden ve nasıl koruduğunu gösteriyor. Ayrıca, öfkeyi daha güçlü ve bağımsız bir benlik duygusu kazanmak için kullanma konusunda kadınların yaşadığı zorlukları da dile getiriyor. Kadının öfkeli ve suçlayıcı bir konumdan, kendi karmaşasıyla yüzleşmeye doğru yaptığı yolculukları dile geitren ÖFKE DANSI, öfkenizi yapıcı bir güce dönüştürerek yaşamınızı yeniden şekillendirmek için size rehberlik edecektir... Kitap hakkında bilgi isteyenlere dip nottur.

Adsız dedi ki...

Öfke yüreğe yüktür derdi ananem..ismi