2 Kasım 2014 Pazar

İzmir Doğançay Mezarlığı

   Bu gün ansızın giden bir mahalle komşumuzu yolcu ettik. Koşa koşa gittim Bostanlı camisine araba bulursam mezarlığa da giderim demiştim. Buldum bir araba iki genç ve bir dostumuz muhabbetle yola çıktık. 

   Yolda başka cenaze arabasının arkasına düşmüşüz, yakaladık bizimkileri arkasından takiple geldik Doğançay'a. Nasıl olduysa yine başka cenaze arabasının arkasında kaybolduk mezarlıkta, numaraları var arabaların ama küçük görünmüyor, (çok mu zor takip eden arabaların göreceği ışıklı yapmak o numaraları) tlf edildi ulaştığımız da imam okumaya başlamış bile, adam hızlandırılmış film gibi okuyor hiç bişi anlaşılmıyor. İnanılmaz hızla defnediliyor yere çökülür duanın bir yerin de, imam çökemez ki, çökse kalkamaz şişmanlıktan, o ayakta cemaatte ayakta. 

   Herkes tlflarla olduğu yeri tarif ediyor, bir sürü araba kaybolmuş tam bir kaos ve karmaşa yaşadı görebildiğim dört cenaze sahipleri. Herkesinkiler kaybolmuş bağırış çağırış  huşusuz bir telaşla hızla bitirildi dini seramoni, koşa koşa araçlara binildi. Biz çıkarken yine kayboluyordu başkaları. İzmir marşıyla girip İzmir marşıyla terk ettik ortamı.

 Şakkadak oyuncular değişiyor hemen yan tarafta oynanıyor aynı hızla aynı skeçler.Hüzünlü bir komedi de vardı,sigara içenler, acaip giyimli kadınlar, kıkır kıkır gülüşenler, laflayanlar, tırsıp geri de duranlar.

   Oysa hava şahaneydi orada daha fazla vakit geçirilebilir di insana huşu vermeli, koşarak kaçma duygusu değil. 

   Manisa'da başarıldı bu işler insanlara tabure, helva ekmek, su, güneş şemsiyeleri veriyor görevliler, belediye güzellikler yapıyor acılı insanlara tabureleri son insan gidene dek toplamıyorlar. Uzun uzun oturuyor herkes, laflıyor, helva ekmeğini yiyor, suyunu içiyor, sonra yavaş yavaş ayrılıyorlar. Çok başarılılar her işlem aynı yerde yapılıyor, tek kuruş alınmadan, insanlara muazzam hassasiyetle davranılıyor. Demek olabiliyor ki Manisa yaptı. Sen İzmir sen, neden acılı insanına, son yolculuğun da olana böyle bir şeyi reva görüyorsun yahu :(  

   Ben yarın yine oralar da olacağım başka bir dostumuzun babasına güle güle diyeceğiz. 
Hayatın bu tarafı da var ürkmeyin böyle günlerde mutlaka mutlaka yanlarında olun. "Kötü gün dostluğu" en unutulmayanıdır, birgün yaşayınca derinden anlar herkes bunu.

   Bir kadın gördüm 1914 doğmuş 2014 gitmiş vayyy be net 100 yaş içimiz ferahlasın da hep erkekler erken gitmiş ayol bu pafta da. 

   Tırsmayın hemen böyle şeylerden, sordum ben bisiklet binenleri geç alıyoz abla dediler hadi hadi pedalları döndürelim :D

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Eline sağlık Semra, ne kadar samimi bir yazı olmuş. :) Bursa'da da cenazelerde gelenlere ayran-cantık ikram etme geleneği var. Cantık nedir dersen, vaktin varsa şu kısacık yazımı oku. :) => http://canerfidaner.wordpress.com/2014/04/01/cantigin-tadi/