12 Kasım 2015 Perşembe

İzmir Klasiği Bir Gün

Dün aylardır kırık olan iki dişim için şahane dişçilerime ulaşmayı başardım artık bana Alsancak bile uzak gelir oldu. Cennet gibi muayehane karı koca ekipleriyle hastalarına pozitif enerji dağıtıyorlar. Dişi geç, ruhunun çatlaklarına dolgu kaplama her tür ayarı yapıyorlar valla abartmıyorum. Kimi göndersem herkes aynı şeyi söyledi, iki dişçi fobili veledim bile pamuk gibi oldu orada, adres isterseniz mesaj atarım, reklam gibi olmasın dicem olsun ayol. Memnuniyetinizi onlara şikayetinizi bana bildirirsiniz :)


   Gidip bir kahve içeyim dedim tchibodan aldım kahvemi dışarı da oturdum. Hava enfes İzmir'in en güzel sokaklarından biridir, Sevinç pastanesinin sokağı ortalık cıvıl cıvıl herkes sokakta. Bir yudum aldım şahane bir yaşlı kadın, tam Cumhuriyet kadını bakımlı modern dışa dönük "masayı paylaşabilirmiyiz?" dedi. Ben onlara yer açana kadar yan masa boşaldı oraya konuşlandılar özür de diledi yana geçti diye zerafete bak. 

   Biz anında başladık sohbete giriş konumuz da selam vermemek, "İzmir'in bu özelliğinin korunması için insanlara gülümseyip selam veriyorum" dedi. Ben de yaptığımı söyledim baktım yan masamda yakışıklı bir genç bizi dinliyor ona döndüm "size selam vermedik diye konuya girmeden merhaba diyelim" dedim gülüştük. O da katıldı muhabbete.

   Bebekli bir gencecik anne uyuyan bebeğiyle izin isteyip karşıma oturdu. O da katıldı muhabbete valla resmen siyaset meydanı yaşadık öfkesizce, kimseye giydirmeden, sakin sakin ülkeyi konuştuk.Hayata dair kaygılarımızı anlattık acaip bir hızla sanki hep tanışıyormuşuz gibi derin sohbet ettik. 

   Genç delikanlı 9 eylül de Uluslararası ilişkiler son sınıfta okuyor, Bursa'lı. Bu yaz ilk kez yurt dışına çıkmış, altı ülke gezmiş başka dünyaları oradaki insanların rahatlığını görmüş, gitmeliyim buralardan demiş.İş bulamamaktan, gelecek kaygılarından daha şimdiden yorgun.

   Genç anne İstanbul'lu orada çalışmış yorulmuş İzmir'e atmış kendini evlenmiş çok tatlı bir oğlu var. İngilizce öğretmeni bir lisede. "Devlet memuru olsam da güvende değilim duygusu yakamı bırakmıyor, hadi ben yırttım diyelim çocuğuma nasıl bir gelecek hazırlayacağım bu maaşlarla, hepsini yapsam bile emekli maaşıyla nasıl bir yaşlılığım olacak gezemeden tozamadan geçen ömür" dedi.Bir de "İzmir'lilerde bir İzmir'li olma hali var dışarıdan gelenleri kabul etmeleri çok zor çok zorlandım ilk zamanlar" dedi.

   Bu şehirde bir yıl yalnızlıktan ağladım ben, koca apartman da gel bir kahvemizi iç sohbet edelim diyen sıcaklık görmedim. Bisikletle hayatıma yağan gençlerim tuttu elimden yüreklerine koydular iyi ki varlar bir daha teşekkür ettim onlara o anda. 

   Yaşlı karı koca içimiz de en umut dolu olanlar. Onlar gençlere çok güveniyorlar. "Biz 80 leri gördük korkudan apolitik çocuklar yetiştirdik, ama onlar kendi yollarını buldu gezi bir örnektir buna, o gençler bu ülkeyi omuzların da yükseltecek şu anda ki indiği yerden" dedi.

   Ben kararıkım zaten yanım da ki gence döndüm " yeniden genç olmak istemezdim sizin yolunuz hep zor oldu sınavlar dersanelerle, önünüz de görünmüyor, kızlarım ve gençlerim adına mutsuzum" dedim. Genç adam da "ben de istemezdimgenç olamayı" dedi.

   İlk yaşlı çift kalktı zarif vedalarıyla, sonra genç teşekkür etti sohbete gitti. Genç annenin bebeği uyandı, şaşkın şaşkın bakındı, mızıldanmaya başladı beraber kalktık güzel dileklerimizle vedalaştık.

   İzmir'in hala yok edilememiş en güzel yanıdır bu, sokakta yaşanır, tanışılır bir sürü şey konuşulur, ama  ne adını bilirsin ne de özeline ait bilgi edinirsin. Orada başlar, hızla derinleşir, yalnızlığını alır  dağılır, kendi büyük yalnızlığınıza dönersiniz... 

2 yorum:

Papatya dedi ki...

Semram
bir ben eksikmişim o gün. Oradan geçivereydim de yanına oturuvereydim, ne isterdim :)

Semra Çetindağ dedi ki...

Papatyam keşke keşke özledim seni :)