20 Kasım 2013 Çarşamba

Ölüm

   Biliyorum başlığa bakınca "noluyo laaan" demişsinizdir. Yok be kendimi öldürmeyi falan düşünmüyom. Dün akşam koşa koşa "Meditasyon ve Felsefe" konulu dostumuzun hazırladığı neşeli bir seminere katıldım.

   Oradan Cinatı'mıza geldik bir sürü veledim sardı sarmaladı beni sevgi ile, kahkahalarla şahane muhabbet ettik. Orada o halde görseydiğniz halimi daha da çok şaşardınız şu anda yazdıklarıma, bende şaştım sonraki duygularıma. 

   Yani hayatım boktan değil çok şükür. İç huzurunu anlattı meditasyoncu anlatıcı. Şahane iç huzuru dinamiklerimi oturtmuşum, onu da gördüm anlatılanlardan. Uzun ince, emekle yürünen yoldur HUZURun yolu.

   Gece yattım yatağıma gayet huzurla ve ansızın iki damla yaş aktı gözümden. Kendi ölümümü düşündüm gözyaşlarımla, o anda gidiyorum gibi hızla vedalaştım her şeyle. Hem şaşırdım ağlayışıma, hem hiç bir beklentimin kalmaması garip geldi.

   Bu satırlarıma bir sürü insan şaşacaktır, beni "ne güzel hayat dolusun" diye severler. Oysa ben "hayat boşuyum" hiçliğe bakıyorum çok zaman. 

    Küçük kızım üniversiteye başlasın, ayakları üzerinde sağlam durduğunu göreyim, o zaman "hazırım hadi gidelim" diye pazarlık yapmıştım yıllar önce. Sanırım o zaman da olduğumu düşünüyorum. Görevimi tamamladım gibi geliyor galiba.

    Siz hiç kendi ölümünüzü düşünürmüsünüz zaman zaman? Kendinize bak şu da tamamlansın hazırım dermisiniz? İnsanlar çok korkuyorlar ölümden, cenazelerde daha çok kendileri için ağlıyorlar gibi gelir bana (yakınlar hariç).

   Bu yıl çok arkadaş kaybettik, ondandır belkide tüm bu duygulanmalar. Çok fazla yasa maruz kaldım. Yaşıtlarımız gitti hep her gün yaslı birisiyle görüştüm şu sıralar. Ülke de sıkkın, herkes mutsuz. Seminer sırasında genç güzel bir kadın bomba gibi patladı "kapitalizm beni her gün mutsuz ediyor" diye. Öfkeli ve çok huzursuz, işte orada parantez açıp iç huzurunu daha çok anlattı meditasyoncu.

   Bir de "boş yuva sendromu" var, çocuklar büyüyüp evden gittiklerinde annelerin girdiği depresyonun adı bu. Ona mı girdim acaba yahu :) 

   Bisiklete biniyorum, yeni dost grupları kuruyorum. Neşem de hüzünüm de denge de, ama bu günlerde az konuşmak az gülmek istiyorum. Yüzüm asık, çok iyiyim rolü yapmak da istemiyorum. Bir süre de böyle gitsin bakalım. 

   Haaa veletlerimle kudururken görürseniz "ne lan bu halin hani ölümü düşünüyodun" demeyin onlarla her zaman delirebilme damarım hazırda bekler :)))   

6 yorum:

Adsız dedi ki...

O pazarlığı yapmıcaktın ondan bu durum hehe:) bende yapıyorum aynı şeyi sonra ödüm bokuma karışıo affedersin onlar büyüdükçe..sittiret..uzun yaşıcaz biz..
ismi

Semra Çetindağ dedi ki...

Pazarlığı yaptığımı ağladıktan sona düşününce anımsadım. Senle ben kesin kazık çakacağız yahu İsmicim :D

sezgihan dedi ki...

insanın yaşadıklarını değil yaşacaklarını alır elinden birgün öleceğini bilerek yaşamanın duygusu ..

Semra Çetindağ dedi ki...

Yaşayacaklarımızı anlamlandırır ölümlü olduğumuzu bilmek, doğduğumuz andan itibaren karşımızda duran ölümdür gerçeğimiz...

Aşçı Fok dedi ki...

Arada bir ölümü düşünmek iyi gelir insana, ne güzel açmışsın ruhunun gizini Semra'cım...

Semra Çetindağ dedi ki...

Aşkı Fok'um yaşama dönük olsa da yüzümüz, her dem yoldaşımızdır ölümlü oluşumuz...