7 Şubat 2013 Perşembe

Her Yerde Muhabbet Yaratırım

Mavişehir sports spor salonuna kızım üye olunca, çok küçük bir farkla bende üye oldum.Dizime plates önermişti doktor.Başladım gidip gelmeye devasa güzel bir tesis yok yok. Her şey var ama kesinlikle ruhu yok enerjisi yok. Sporunu yapıp çıkıyorsun. Hamsterlerin çemberde dönmeleri gibi korkunç bir ruhsuzlukla spor yapılıyor.

İlk kez gittiğimde, plates salonunda mezar taşı gibi minderlerine oturmuş hocayı bekleyen, yaşdaşlarım ve azcık gence selam verdim. Öleee bakıyolar yahu selam verdim vermicekseniz de gülümseyin bari diye bağırdım. Çıt yok odun gibi bakıyolar. Bir arkadaş otur kızım zorla selamlamazlar dedi :)

Bu hafta yine dayanamadım "arkadaşlar gülümsemiyorsunuz yaptığınız spor hücrelerinize ulaşmaz, dönün yanınızdaki insanlara selam verin, kocaman gülümseyin" dedim okullar tatil diye gençler çoktu, onlar kıkırdadılar, bana bakıp kocaman gülümsediler. Benim kuşak duvar anasını satiim . Tam o sırada plates hocası geldi, inanılmaz enerjik, güzel gülen, işini titiz yapan biri, noluyo dedi onada söledim "haklısın" dedi.

Ders bitiminde İsviçre'den dönüş yapmış bir arkadaş "ben de aynı durumdan çok rahatsızım" dedi. İşte dedim üç kişi olduk biz çoğalırız zamanla. Onlarda mezarlıklarında selviler gibi hışırdasınlar (lisede bir hocamızın lafıydı anlayan var mı, anlamayan var mı? Çıt çıkmazdı "selvileriniz hışırdıyo yine " derdi).

O arkadaşın gazıyla ertelediğim sulu kısıma girdik. Buhar, sauna, jakuzi, havuz bölümü. İlk buhara girdim, tabii her girilen yerin bir raconu var, bilmeyince minik sorunlar yaşıyosun. Oturulan mermerler yıkanıp lastikle suyu alınıyormuş, gördüm başkasından bende  yaptım. Onu atlattım. Saunaya girdim, bir karı koca, bir yaşlıca hanım, bir bey, kümeste sıralanan tavuklar gibi dizilmişler, bi tavukta ben aldım yerimi. 

Kapıda bir yazı var gözlükler dışarı da kaldı okumaya çalışıyom uzaktan, o arada terledim heee "havluyla girin" yazıyo. Layn bunu girmeden önce yazsanıza demi . Hadi çıktım aldım havlumu, o arada yaşlıca hanım gülümsedi "ilk kez geldiğim belli oluyo" demi dedim. Sona çiftten kadın terlikle girilmiyo, dedi yeniyim sobelenip duruyom dedim , hadi terlikleri de dışarda bıraktık.Basamak basamak oturulan yerlerde, sıcaklıkta artıyomuş, onu çıkınca sölediler.İkinci basamakta hızlı piştim de :)

Sona dışarıda tanıştım yaşlıca hanımın adı Latife'ymiş, çok keyifli kendiyle barışık, kadınla iki dakkada sohbet edip kahkahalarla gülmeye başladık. İsviçre'li dayanamadı karşıdan geldi, muhabbet var diye. Çiftten kadın da yandan dinliyo du, dayanamadı o da katıldı, sandalyeleri çevirdik birbirimize, muhabbet şamata başladı.

Karı koca benim yüzümden kapışmışlar, kulaklarımda tıkaçla girdim ben, sölemiş duymadım. Adam "ben varken söleme çıkayım sona söle" diyormuş. Erkekler sevmez  böle şeyleri, kadın da duyuramadım da sana diyor,  kahkahalarla konuşuyoz. Kocaları kaçıştı, hiç sokulmadı yanımıza zaten :))

Şerif'e anlatıyom orayıda karıştırmışsın dedi. Yahu ne karıştırması, muhabbet kurduk işte, o da nefret eder böle şeylerden .

Nereye gitsem oralı gibi olabileceğimi çok kez test ettim, oldukça başarılıyım. Ama Bostanlı'da çok zaman aldı bu, insanlar dışa açık görünselerde, çok kapalı ve yalnızlaşıp içe dönmüşler.

Ama her zaman gülümsemeye, muhabbete, kompleksiz insana, kendiyle barışıklara, anlatacak hikayeleri olanlara, 7 den 77 ye herkes sokulur . Onların hep etrafında gençler, keyifli insanlar olur.Ben de onları napar yapar bulurum, sokulurum, anılarımda yer açarım hepsine.

Hayatınızda bu anlamda anı bırakmış, insanları aklınızdan geçirerek selamlayın, o kişinin bir anısını anlatın birilerine. Bu ruhu taşıyanlarrr, benim hayatımda hep olun, yenilerini tanıyacak olma umudu hayatımı  güzelleştiriyor...  

Hiç yorum yok: