27 Haziran 2014 Cuma

Eski Bir Mektup

Kitaplığı yerleştiriyorum bu sabah yavaş yavaş. Önce trafik kazasında çok erken kaybettiğimiz dostumuz Serpil'e eşinin çıkardığı kitaba daldım "Ölüm Sana Yakışmadı" karıştırdım sayfalarını anıları deşeledi sayfalar, usulca rafa yerleştirdim.
   
   Bu kitap ingilizcemi diye sayfaları karıştırdığım,ingilizce bi kaç kitabı yanyana koyam dedim di. İçinden büyük kızımızın aylardır aradığımız nüfusu çıktı. Bakmasam asla bulunamazdı. Hemen mesaj attım ona :) Deli sevindi "sabah gidip yenisini çıkaracaktıııım, ilan verecektimmm" diye çığlıklar attı :)

   Fakir Baykurt'un bir kitabının arasından beyaz kağıtlar uzanmış minnacık ucu görünüyordu, tuttum çektim. Okumaya başladım gözlerim doldu, şiirde akmaya başladı. Du şunu facee yazayım da veletlerim okur dedim. Sonra duygularımı eklesem dedim. Yazıya dönüştü aklımdan geçenler. 

   Uzun yıllar aynı laboratuvar da beraber çalıştığım iş arkadaşım, derin dostum, Gülgün'üm  doğum günü armağanı olarak upuzun bir mektup yazmış bana. 08 ocak 1999 saat 22.30 tarihi düşmüş. Tanışmamızdan itibaren bana hissettiklerini yaşadıklarımızla özetlemiş. İçinde bir sürü derin duygu barındıran 4 sayfalık iç döküş. Aldığımda da çok duygulanmıştım ama 15 yıl sonra okuduğum bu sabah daha ince duygu seli döküldü üzerime.

   Ne şanslı insanım ben, hep derin ve özel sevdiler beni sıradan sevgileri sevmem zaten, derinliğin tutkunuyumdur. Hayatımın her dönemine yol gösterici insanlar doluştu, durmadan da doluşmaya devam ediyor.

    ÖZETLE
      Senden bir şey kalsın bende
      Gelirken de giderken de
      Benden bir şeyler al götür
      Bir çiçek olsun yakanda
      Bir duygu olsun için de
      Ya da cebinde bir kitabım
      Çok küçük bir şeyler işte
      İstemezsen kaldırıp atmak için

      Olduğu gibi taşıma değiştir
      Sende benden ne kaldıysa 
      Hatta beni de 
      Sonu gelir diye korkma 
         İnsan değiştirerek değişir
      Çekinme biter diye 

      Ya çok kolaydı ya çok güçtü sevmek
      Kimseler öğretmedi bize bunu
      Biz kendimiz öğrendik ne kadar öğrendiysek...

   Zamanımızın hızlı tüketim dostluklarından başkadır derin ruh dostlukları, çok az insana nasip olur. Teşekkürler hayat ömrüme doldurduğun derin dostlarım için, beni derin seven yüreğinizden öperim...

   Dip not şairini bilmiyorum öğrenince ekleyeceğim :) 

Hiç yorum yok: