14 Aralık 2012 Cuma

Lahana,yaprak dolmaları



 Lahana dolmasını yaratan kadın inşallah öte tarafta da dolma yapımında çalıştırılıyorsundur ,28 numara çocuk ayakkabısı büyüklüğünde dolmalar pişiyor, nassı bişi olucek meraktayım ,nasıl yapıldığını unutana kadar bir daha yapmadığım (2 yıla tekabül eder ) bir yemektir. 
 Çok canım çekti bu gün (ya TANRIM annemi neden bu kadar erken aldın, sarmasız dolmasız da bıraktın bizi ,yemek yaptırma orada sakın ona ha ). 
 Ama yaparken kızım sen manyaksın diye diye boyutları büyüdü dolma değil yaw başka bişi oldu bunlar .Yaprak dolmasına hiç girmiyorum onu kesin şizofreni koğusundan bir hasta üretmiştir .Ben onu ömrümde 2 kere yaptım ,baktım katil olacağım, lan saatlerce sarıyorsun lap diye yiyorlar ,vururum sizi demeye başladım ve bıraktım işim olmaz yaprak dolmasıyla :))

Sevgi


Tüm sevgilerin başı, kendini sevmekle başlar, ben o sınıfı geçtim, sizi seviyorum şimdi de ,içimi öldürmeye çalışan tüm olumsuzluklara rağmen inadına seveceğimmm ,siz de öyle yapın herşey daha da güzel oluyor:)

Geri Gelen Cüzdan


Bu gün cüzdanım geri geldi, bir taksi şöförü iş bankasına getirmiş, herşeyi tamam ,çantayı boş bulmuş parçalanmış haldeymiş ,arabaların altın da kalmış dedi (tlf nosu bırakmış, arayıp tşk .ettim )ehliyetim geldi bari ,yazarak üzüntümü paylaşan arayarak daha da çok paylaşan dostlarımıza çok tşk. ederiz yazmayanların da dostu çok olsun deriz ...

25.yıl


Bir Andre Techine hayranı olan bana, Şerif 25 yılımın en baba jestini yaptı ,bir filminin tamamına alt yazı yazdı, günlerce uğraşmış ,valla çok mutlu oldum torunlarımıza anlatılacak bişi ,yemişim tek taşı tam tur olmuş bu :)))) (20 Aralık 2010)

13 Aralık 2012 Perşembe

Olimpos Dostlarına...




Hepimiz bir ekranın karşısında yaşlanıyoruz ,pc,tv,laptop,cep tlf v.s. vs. gömdüler bizi bunlara .Olimpos da 4 yaz tatil yaptık ağaç evlerde. Varuna pansiyon da kaldık, girişteki sağ tarafa yavaş yavaş toplaştık 34 kişiye ulaştı sanırım bir ara sayı.

 Paso muhabbet vardı her telden, her yaştan ,her meslekten kadın erkek, hepimizin ortak lafı "ömrümüzün en güzel yazıydı" dedik sonrasında. O 34 kişiyle olmak şahaneleştirdi tatili.
  Genç olanlar dağlara tırmandılar, sabahlara kadar danslar   edildi, bir sürü kaygı, sorun, endişe de paylaşıldı, sohbetler kesintisiz saatlerce sürdü. Bir tür komün gibiydik ,meyvalar ,sular ,meyva suları ,biralar hep paylaşıldı hep o kadar sayıda 34 tane alındı. 

  Cep telefonları da bir noktadan çektiği için, herkes medeniyeti unuttu. Bir kaç tişört iki şort bi havlu bi mayo bi sandalet  hepsi buydu. Herkes iznini uzattı, kimse geriye dönmek istemedi. Bizim dönüp salça yapmamız lazımdı bir arkadaşımızın bahçesinden gelecekti domatesler "dönmeyin"  diye baskı yaptılar. Hatta biri inanmadı dönüşün de uğradı salçalara bakmaya.

   Geri dönerken çok hüzünlenmiştik, yalnız hayatlarımıza dönüşümüzden mutsuzduk. Onlara göre bizim aile oluşumuz en azından güzeldi. Ama ailede insansız dostsuz olmaz .Eh işte aklıma geldi yazdım yaw, OLİMPOS DOSTLARI özledim sizleri :(

10 Aralık 2012 Pazartesi

Mavi Gözlü Babamız



  Serif'in babası mavi gözlü babamızın hiç keyfi yok bu aralar, bisikletten düştü diye de (çok şükür bir şeyi yok) izin de vermiyorlar binmesine , hayatı bırakmış gibi sesi hep kötü geliyor.
 Kalk git gözünle gör, moral ver diye konuştuk, vizesi de hazırdı, az önce çıktı evden sabah kahvaltısını onlarla yapacak. Çok hüzünlendim yağan yağmurda gidişine, bizi bırakmaktan da hoşlanmıyor, anne babasını da özlüyor . Hasret ne feci bir şey, uzak olmak onlarla yaşayamamak. 
 Ben annemden hiç ayrılmadım bir sokak öteye evlendim, çocuklarımızı beraber büyüttük, annemle Şerif hep çok iyi geçindiler. Şerif'inkilerin uzakta oluşu hep hüzündü. İlk kızımızın adını da ondan Sıla istemiştim ben. 
 Bir gün tlf etti kayınvalide hamileyim, hiç aramadığı bir saatti şaşırdık Şerif 'in de ailemi özledim ben diye çok hüzünlendiği bir andı, konuştuk bişi mi oldu diye, yooo anne kalbi hissetti sanırım oğlunun üzgün olduğunu.
  O hüzün çok yaktı canımı ne hasret dedim .Adı hasret olsa, yok yok Sıla'ya özlem bu dedik, adını Sıla koyalım dedim beğendik, altı aylıktı karnımda adı konmuştu erkek olsaydı doğunca düşnülecekti. Ultrasona hiç girmedim ilk çocuğum da, ikincide zorlamayla girdim bir kaç defa sevmem hala o işleri doğal olmalı her şey.
  O zamanlar bu kadar yaygın değildi bu isim, nüfus müdürü arıza çıkarmıştı diğer memur olur yaaa, dedi diye kabul edildi. Büyük kızımız da İstanbul'da biz de yaşıyoruz şimdi hasreti,uzakta bizsiz uyandığı sabahlar, görmediğimiz akşamlar . Gittiği yıl günlerce ağlamıştım, aylarca yemeklerimin ayarını tutturamamıştım, hep bir kap onun payı artar hala daha . Hala gelişi festival, gidişi hüzündür. 
 Mavi gözlü babamız havaya küfredip duruyormuş, kar buz bisiklete binemiyor diye, inşallah atlatır bu kışı sağlıkla da, baharla bisikletine tüner. Doktor demiş ömrünü uzatan bu bisiklete binmen, sakın inme üzerinden diye, ilaç gibi geliyor ona bisiklet.
 Sevdiklerimizden çok uzaklarda yaşamayalım, konforumuzdan alışkanlıklarımızdan vaz geçelim, gel dediler mi, taşınalım bir üst sokaklarına. Şimdilik böyle düşünüyorum, bakalım hayat ne gösterecek. 
  Çok hüzünlü oldu biliyorum, hava zaten kasvetli değil mi ? Valla benim de durum kasvetli anacım, sırtım da tutulmuş haldeyim, çekilir gibi değilim. Ayyyy kendimden içim karardı ayol...

1 Aralık 2012 Cumartesi

Delirdiğim An





1 Aralık Cumartesi Günü Halkapınar'da metroya bisiklet alın, olmazsa tekeri sokalım diye çemkirdik.Yetkili, yoğunluktan alamıyoz deyince,  delirdiğim andır :)

Bisikletimi de Alır Giderim Metrodan

   Bisikletimi de alır giderim metrodan :)
Metroya bisiklet almıyorlardı bi söledik iki söledik baktık olmadı. Sona bisiklet tekerini de sokmamışlar bi arkadaşın. Tekerim İzbana girsin başığıyla koparttık ortalığı.

    Youtube konan videolar tıklanma rekorları kırdı. Arkadan bisikletleri kaptık metronun en kalabalık durağı Halkapınar da eylem yaptık basını ayaklandırdık hepsi geldiler. Kameralara çemkirdik hep beraber ses getirdik her yerden. Ve kısacık zaman da çözdüler sorunu, vagonları ayarladılar, saat kısıtlamasıyla, bisiklete de bilet almak şartıyla izinler çıktı bisikletlere .

   Bisiklet Eylemliliği adı altın da toplaştık şimdi de bisiklet yolları için uğraşıyoruz.
   Fotomu da, o eylem de İtalya'nın ünlü bisiklet aktivisti, gezgin bisikletçi arkadaşımız Paolo Pinzuti çekmiştir tşkler...

26 Kasım 2012 Pazartesi

Tatlı Krizleri

Kış gecelerinin en direnilmesi zor anlarıdır, tatlı krizleri, uzun zamandır nadir aranıyordum tatlıyı, iyiydik ama ,coştu iki gecedir. Kalorisi az şekeri kıt yapması hızlı tarifler bekliyorum . Bu benim uydurduğum tarif, süt, nişasta (buğday mısır hepsi olur) şeker ya da pekmez kattım ben, kaynat dök tabağa, üzerine ne varsa ekle, tarçın hindistan cevizi (badem ceviz fındık çekilmişi vardı keklerde kullanırım) karışımını ekledim, dün ki fena değildi, bu akşam pekmez azdı azcık şeker ilave ettim, deneyin hiç olmazsa süt var içinde :))Canın tatlı istiyorsa, kaldır poponu da yap, mutlu et kendini :))