10 Aralık 2012 Pazartesi

Mavi Gözlü Babamız



  Serif'in babası mavi gözlü babamızın hiç keyfi yok bu aralar, bisikletten düştü diye de (çok şükür bir şeyi yok) izin de vermiyorlar binmesine , hayatı bırakmış gibi sesi hep kötü geliyor.
 Kalk git gözünle gör, moral ver diye konuştuk, vizesi de hazırdı, az önce çıktı evden sabah kahvaltısını onlarla yapacak. Çok hüzünlendim yağan yağmurda gidişine, bizi bırakmaktan da hoşlanmıyor, anne babasını da özlüyor . Hasret ne feci bir şey, uzak olmak onlarla yaşayamamak. 
 Ben annemden hiç ayrılmadım bir sokak öteye evlendim, çocuklarımızı beraber büyüttük, annemle Şerif hep çok iyi geçindiler. Şerif'inkilerin uzakta oluşu hep hüzündü. İlk kızımızın adını da ondan Sıla istemiştim ben. 
 Bir gün tlf etti kayınvalide hamileyim, hiç aramadığı bir saatti şaşırdık Şerif 'in de ailemi özledim ben diye çok hüzünlendiği bir andı, konuştuk bişi mi oldu diye, yooo anne kalbi hissetti sanırım oğlunun üzgün olduğunu.
  O hüzün çok yaktı canımı ne hasret dedim .Adı hasret olsa, yok yok Sıla'ya özlem bu dedik, adını Sıla koyalım dedim beğendik, altı aylıktı karnımda adı konmuştu erkek olsaydı doğunca düşnülecekti. Ultrasona hiç girmedim ilk çocuğum da, ikincide zorlamayla girdim bir kaç defa sevmem hala o işleri doğal olmalı her şey.
  O zamanlar bu kadar yaygın değildi bu isim, nüfus müdürü arıza çıkarmıştı diğer memur olur yaaa, dedi diye kabul edildi. Büyük kızımız da İstanbul'da biz de yaşıyoruz şimdi hasreti,uzakta bizsiz uyandığı sabahlar, görmediğimiz akşamlar . Gittiği yıl günlerce ağlamıştım, aylarca yemeklerimin ayarını tutturamamıştım, hep bir kap onun payı artar hala daha . Hala gelişi festival, gidişi hüzündür. 
 Mavi gözlü babamız havaya küfredip duruyormuş, kar buz bisiklete binemiyor diye, inşallah atlatır bu kışı sağlıkla da, baharla bisikletine tüner. Doktor demiş ömrünü uzatan bu bisiklete binmen, sakın inme üzerinden diye, ilaç gibi geliyor ona bisiklet.
 Sevdiklerimizden çok uzaklarda yaşamayalım, konforumuzdan alışkanlıklarımızdan vaz geçelim, gel dediler mi, taşınalım bir üst sokaklarına. Şimdilik böyle düşünüyorum, bakalım hayat ne gösterecek. 
  Çok hüzünlü oldu biliyorum, hava zaten kasvetli değil mi ? Valla benim de durum kasvetli anacım, sırtım da tutulmuş haldeyim, çekilir gibi değilim. Ayyyy kendimden içim karardı ayol...

Hiç yorum yok: