21 Şubat 2013 Perşembe

Bizim Dişçilerimiz

   Dün sabah kahvaltısı için Gülay'ımla Alsancak'ta buluştuk. SGK'nın kordonda lokali varmış manzara şahane temiz şık bi yer kahvaltılıkları on numara değil kurum kimlik kartınızla giriliyo bilginiz olsun. Sokağa çıkmanın bana zor geldiği zamanlardayım. 

   Ama Gülay için çıktım beni Manisa'dan geldiğim bu şehirdeki (ev bulmam da onun desteği olmadan imkansızdı ) beş yılımda dostluğuyla hiç yalnız bırakmadı. Sadece benim için geldi defalarca, saatlerce dinledi sohbet etti moral verdi, yeri özeldir gönlüm de . 

   Havada güneşlikti yürüyüşler yaptık, mağazaları didikledik, saatlerce hiç durmadan konuştuk. Onu bindirdim otobüse erken gidince, dişçilerimiz de yakında bi uğrayıp belki uygunlarsa bi baksınlar protezim oynuyo deyip çaldım kapılarını.

  On beş yıllık dişçilerimiz Ümran ve Kaan evliler, birlikte çok iyi bir ekipler.  Sohbetleri şahanedir, sosyal sorumluluk duyguları geniş, aydınlık yüzlü çağdaş bir çift güzel insan .Yemekler yerdik birlikte çok güldük daha da çok gülelim inşallah.

   Ege 3 Sıla 12 yaşındaymış tanıştığımızda . Biz Manisa'dan onlara gezmeye gelir gibi süslenir püslenir gelirdik. Çocuklarımızın bu gün dişçi korkusu yoksa, tamamen onların eseridir. Hala ne yapacaklarını uzun uzun anlatırlar, tır tır edecek zır zır edecek diye aletlerin seslerini taklit ediyorlar çok da başarılılar, harbiden tiyatro da yapıyorlar vallaa . 

   Benim dişe o anlık boşlukta baktı sökülmesi lazım, köprü kırılabilir, alttaki diş kopa bilir.Diye uzun uzun anlattı hep anlatırlar, korku filmi gibi hafiften bir müzik çalmaya başlar içinde, gerilirsin. Tamam aç dedim, kasıldım, açtı çok  şükür kırılmadı köprü ,yırttım. Birinci aşamayı atlattım."Dolgusuz bırakılamaz" dedi, işi de çok yoğun "git üç saat sona gel" dedi .  

   Çıktım bir saat dolaştım, sona Cinatı'na uğradım, bi kahve içtim Ahmet'imi özlemişim sohbet ettik. Orayı o kadar evimiz gibi hissetmişiz ki, hesabı ödemeden ayrıldım kafaya bak , Sona öderim ama kendime çok şaştım :)

    Geldim geri,içerisi kalabalık, elemanları Orkide'yle de lafladık. Gencecikti, yıllar içinde  evlendi, anne oldu, işine ara vermişti, bebeği büyüttü döndü.Ben bu uzun yıllara dayanan yakınlığı seviyorum dişçimden cevizcime balıkçıma domatesçime kadar. Ara bi boşluğun da Ümran'la süt içip lafladık süt içilen dişçi ne güzel demi :)

    Oturdum koltuğa, yine anlattı, "diş kötü görünüyor açarım, muhtemelen kanal tedavisine gider", haydaa gerilim müziği tempo arttırarak beyni doldurdu. Dayanamadım "yahu aynı Şerif gibisin, önceden tüm olumsuzlukları anlatıp, eşşeğimi kaybettiriyorsun, sona da bulunca deli gibi seviniyom. Baştan bu kadar olumsuzluk anlatma "dedim. Gerildim rahatladım, gerildim rahatladım . Eşşek itina ile kaybedilip bulundu. Erkek milleti anam bunların hepsi bu model :)

   Dişimin sinirleri bir süre daha idare edecek güçte çıktı, doldurdu . Protezimi geçici taktı, çıktım vedalaşıp. Eve gelmek için vapur saatine de yanlış bakınca yarım saatte orada kaybettim. Eve geldiğimde saat 21 di, 12 saat sokakta kalmışım senelerdir bu kadar uzun dışarıda kalmamıştım.  

   Günün dört mevsim havası, dönerken titredim resmen. Üzüldüm de diş başıma uzun iş çıkacak diye.Dizim ağrıyor, acaip yorgunum, üşüyorum, kıpırdayamadım gece boyunca. Benim yaşıtlarım zımba gibi çalışıyorlar hala, ben bir günde devrildim. 

   Kendimi beğenmedim ev kadını da değilim öyle on numara , altın günü bile yorucu sıkıcı gelir. Nolcak benim sonum. Huzur evine kaç yaşında alıyolar lan, alırlar mı beni ki. Valla oradan başka bi tek yer kalıyo selvilerin altı , off  erken demi daha oraları için, hadi bee söleyin "erken erken "deyin :)   



   

4 yorum:

Unknown dedi ki...

Saçmalama, tabii ki çok çok erken....
Ama bir yandan da seni alırlarsa Huzur evi için üzülürüm..:P

Semra Çetindağ dedi ki...

Ben sevinirim valla . Huzur evinin adı değişir, huzuru bozanların evi olur kesin :P

Unknown dedi ki...

deli deli olma be, aaaaaaaa

Semra Çetindağ dedi ki...

Taaa Londralardan yetişir, ayarıma taş koyarmış Semoşkam :)