15 Nisan 2013 Pazartesi

28 Yıldır Evli Olmak

   28 yıl önce bu gün evlendik Şerif'le, tanışma nişanlılık da bir yıl 29 yıldır kıç kıça ömür geçirdik. Birbirimiz de bulduğumuz ana karakterlerin aynen yerin de duruyor olması (yav benim yazım bu biz biz demicem valla, germe beni Şerif) derin pişmanlıklara sürüklemedi bunca yıl.

   Anne evinden (baba evim değildi, anne evimdi) 24 yaşımda çıktım, en uzun süre beraber yaşadığım insan ünvanını aldı ömrümden. Hiç anlamadan geçti bunca yıl şu anda düşündüm de vayyyy lannn ne sıkıcı demi ? Yav sıkılacak zaman da kalmadı. Aynı iş yerin de tanıştık, evlendik, şakkadak çocuk sahibi olduk.

    Evliliğin 3 yılı çocuk yapılmamalı bence, iki kişi birbirlerini yaşamalılar sevgili olmalılar. Biz çocuk büyütürken birbirimizi kaybettik, uzun yıllarca hep ana baba olduk. Ben buna çok zaman isyan etmiş, arızalar çıkarmışımdır. Çocuklarımızı ikimizin de çok sevmesi, onların büyümelerini beraber izlemek isteğimizin gücü, evliliğimiz de çıkan sorunları hep yendirmiştir.

   İzmir ve Bisiklet başka bir sayfa açtırdı bize, hem beraber hem ayrı ayrı olabiliyoruz bisikletle çıktığımız yolda. Yeni dostlar doluştu hayatımıza, neredeyse tamamı siz birlikte çok güzelsiniz. Sakın ayrılmayın diye, şakasına bile izin vermez oldular. Murat "bak gözlerim doluyor söleme öle şeyler" dedi bi gün. Pınar sarıldığın da kulağıma fısılda dı "beraber çok güzelsiniz sizi birbirinizsiz düşünemem" dedi. Şaşırttılar beni sanırım nedeni şu olabilir. Hızla tüketiliyor her şey, evlenmekte boşanmakta, sevgili değiştirmekte, çok hızlı yaşanıyor. Uzun yıllar tanık olacağımız şeyler bize güven ve sıcaklık veriyor. Anıt muamelesi mi yapıyor lan bunlar bize yoksa ? :)

   Yabancılaşmanın hız arttırdığı dünya da, uzun evlilikler de beklentilerin karşılanmamasından doğan kırgınlıkla, birbirlerine küs gibi, ayrı dünyalar da yaşamaları, bizim gençlerimizi gelecek adına üzüyor ve inanacakları sahici birilerini görmek istiyorlar. 

   Biz de zamanla bir birimize saygı sınırında, laf geçirme ustası olduk. Turlarda bildiğin dalaşıyoruz offf laflar hava da uçuşuyo, "valla boşanalım" diye ben avaz avaz bağırıyom, hepsi gülüyorlar. Bir tek Burçak sordu bir gün özel olarak "siz gerçekten mi kavga ediyorsunuz, şaka mı yapıyorsunuz ?" diye. Gerçek olduğunu söylemiştik, saygı çerçevesin de olunca, herkese şaka gibi geliyor. Uzun evlilikler de sık raslanmayan durumdur sanırım bu. Benim annem babam da becerememişler di o saygıyı, 50- 51 yaşların da 33 yıllık evlilikten sonra boşanmışlardı, bir birlerine düşman olarak hem de.

   Diyeceksiniz ki evlilik güzel mi ? Biz başka türlüsünü yaşamadık ki, ben 24 Şerif 27 yaşındaydı evlendik, hangisi daha iyi bilemeyiz. Çok zorlayıcı zamanlar da yaşadık, birbirimizi yorup çok yıprattık. Hiç çocuklarımıza yansıtmadan iki kişilik derin mutsuzluklar yaşadık. Hep öyle güllük gülistanlık değil evlilik zor kurum. Bireyselliğinizi yok ediyor, sizi kurumsal kurallarla boğuyor yok ediyor, kendini korumaya alamazsan kişiliksizleştiriyor. Bunların hepsi evliliğe dahil. 

   Şimdi 28 yıl sonra küçük kızımızı 5-6 ay sonra kendi hayatına göndereceğiz, ilk kez yalnız kalacağız, ikimiz de korkuyoruz aslın da. Ama en sağlam oyuncaklarımız bizi yatıştırır "bisikletlerimiz" ve iki tekerli dostlarımız.

   Şerif'in sülalesin de boşanan bi tek dayısı var onu saymıyorlar zaten. Biz de boşanma yok dedi mi ben delirirdim. Layn aşiret evliğimi bu sen de ilk olursun sülalene derdim. Benimkiler boşandı çok da iyi oldu, gitmiyorsa bir tane hayatımız var, zorlamanın manası yok diye çemkirirdim.
   
   Neyse zamanla o kadar çok arkadaşımız boşandı ki, adama da normal gelmeye başladı. Bunları normalleştirene kadar 28 yıl geçti, bir 28 de dünyanın sonu değil yav , hayat bu her şey olabilir deriz. Oturduğumuz yerden dünya turuna çıkmak gibi bişi bu  :) 

   Sana kazık atmayacak, sadece sana değil, tüm canlılara saygılı, dünyanın gidişatına seninle aynı tepkileri veren, dürüst, merhametli  bir insanla, yaşanan onca yıl büyük konfor ve şanstır. Şerif seninle evlenirken SAYGI VE HUZUR istemiştim, sen SEVGİyle verdin bunca yıldır, tşkler birlikte yürüdüğümüz 28 yıl için ...   

      

2 yorum:

Papatya Papadopoulos dedi ki...

Canııım ne güzel yazmışsın yine..
Bence kaç yıl olduğu ne kadar uzun olduğu değil, o yılları birlikte nasıl geçirdiğiniz önemli.
Çalkantılı yıllar herkesin hayatında olur. Bazen bir insanla geçirilen birkaç yıl bile bir ömür kadar uzun gelebilir.
Bunca yıla rağmen "ben saygı ve huzur istedim, sen de sevgiyle verdin" diyebiliyorsan, ne mutlu size!! Kim daha fazlasını isteyebilir ki..

Siz, bisikletlerinizle ve 2 tekerli dostlarınızla daha nice uzun yıllar boyu yanyana pedal çevirin, canım arkadaşlarım :)

sağlıkla yaşayın...

Semra Çetindağ dedi ki...

Papatyam tşkler, seni de bize 2 teker getirdi, dostum hep beraber dönsün tekerimiz :)