16 Ocak 2013 Çarşamba

Kavgacı Melaat'ın Kızı

Annemin adı Meliha, ama halk dilinde nedense hep, Melaat gibi bişiye dönüşmüştü.Çocuklarını büyütme sırasında, onları korumak adına, lakabı kavgacı Melaata çıkmıştı. Sıla'yı büyütürken de sergilenmiş, bu perfonmanslar. Bir de aman annenler duymasınla, nine torun mahalleye kıran koyup, birde "bak akşama kızım gelip sizi napacak" diye tehdit unsuruda olmuşum :)

Üç haşarı erkek evladı büyütme sırasında, yer evlerinin normal mahalle etkinlikleridir bunlar, öyle küslük karakolluk falan olunmazdı. Abimlerin büyümelerinin sessiz izleyiciydim ben. Görselden almışım kayıtlara kavga raconunu, delikanlı gibi dalmasını, en sağlam çemkirme tekniklerini, nerede susup, nerede saldıracağını. Gerilla eğitimi almışım haberim yokmuş.

Vallaha aynı ruh Sıla'da da var, anneanne büyüttü ve benim büyüdüğüm sokakta, aynı evde yedi yıl yaşadı o da. Temel sağlam yani, o yüzden İstanbul onu korkutamadı. Yedi yıldır Beyoğlu'unda yaşıyor hemde. 

Aldığım eğitimin faydalarını ilk iş hayatımda fark ettim. Bir gözü karalık oluyor, haksızlığa tahammülün hiç yok. Direk adabıyla " layyyyynnn sen bana nasıl böyle davranırsınnn" diye ya Allah girişiyorsun makinalı tüfek gibi :)

Şerif bu yanımdan baştan çok rahatsız oldu ama baktıki mantığı var her kavgamın, engelde olamıyor, ailede bir kötü olmalı o görevde benim. Sevdiğim tüm insanlar için çemkiririm. Hastanelerde, banka kuyruklarında başkaları için ettiğim kavgaların her biri yazı konusu olur . 

O gözü karalığa kendiminde, sonradan düşünüp fenalaştığım  anılardan, en çok  aklımda kalan ikisini anlatıcam size. Manisa Lisesinin arka sokağında oturduk 19 yıl ailecek.  

Anadolu liseleriyle sınıf ayrımcılığı netleşince Manisa lisesi sınavsız girilen büyük ve öfkeli bir kalabalık işgaline uğradı. Polisler sürekli okul önündeydi. Her gün olay, bıçaklar, tabancalar taşıyan erkeklerin, çete olan kızların hikayeleri dönüyordu ortada.

Marketten dönüyorum bir gün elimde poşetler uzaktan seyreden insanları görünce kavga olduğunu anladım hızlandım oraya doğru ( lan sanki asayişten polisim, sana ne lan demi yoooo koş koş hemen ) İki delikanlı, biri iyi aile çocuğu, diğeri sanki uyuşturucu almış bakışlı. Burun buruna kapışmışlar, yakasını tutmuş uyuşmuş olan iyi aile çocunun, elinde abartmıyorum valla, girince öte taraftan çıkacak büyüklükte bir bıçak.

Herkes dehşetle izliyor, ben şak diye poşetleri yere atmışım (yahu promilli şişeleri bile düşünmemişim laynn kırılmıştır dedim sona ) ikisinin arasına daldım, uyuşmuşa "lan olm tutki geberttin bunu kaç yıl yersin biliyon mu ?" dedim ki dikkatini dağıttım bana baktı "tam 30 yıl gençliğin içerde gider " dedim. Laynn kendini koruyan çıkınca nedense bu mağdurlar çemkirmeye başlıyorlar cecece ötüyo iyi aile çocuu " sus lan sen de" dedim. 

"Bak polis çağırmaya gittiler, çabuk kaybolun" dedim uyuşmuşun arkasında iki uyuşmuş daha vardı, bana boş boş baktılar sonra topukladılar. İyi aileye de "sen ayrılma buradan" dedim koştum polise bir de ona fırça attım " yahu ne anladım buraada olmanızdan çocuğu öldürüyorlar dı " diye . Polis aldı korumasına iyi aileyi. 

Ben de poşetleri alıp eve geldim. Sonra ayıldım " laynnnn ya bana soksaydı o bıçaa, allam allamm ölmüştüm şimdi, Semra sen nassı bi manyaksın" diye elim ayağım boşaldı.

Yine bir gün evdeyiz alt kat komşumuz balkondan bağırıyor " Şerif beyyy yetişinn " baktık balkondan, anaaa adamın elinde koca bir bıçak, kadını kovalıyor. Şerif'in bet beniz attı anında indik aşağıya valla geçmiş zaman o inmemişde olabilir, şiddeti bilmez ve nefret eder o perfonmaslardan. Daldım içeri,önce ağlaşan çocukları bize gönderdim. Adamın gözleri kaymış, tam cinnet geçiriyo, kesin öldürecek belli. Barbar bağırıyorum sesim adamın beynine ulaşmıyor öyle gitmiş kafa.

En sonunda şöyle çenesinden tuttum " laaaan öldürdün diyelim, 30 yıl içerde yatarsın salak, boşan lan boşan da kurtul" dedim. Sanırım "kurtul" doğru kelimeydi. Bana baktı "heeee boşan lan" dedimm. Adam durunca, haydaaa kadın, makinalı tüfek gibi bi başladı söylenmeye, o anda adama hak verdim. Kızım sus diyom, kapa çeneni diyom, abi susmuyo kadın, attım kapıdan dışarı kadını "git bize" diye. Adamı sakinleştirdim. Evden çıktı gitti adam uzun bir süre sonra tekrar aileler araya girdi barıştırdılar. Yahu sonradan düşündüm, ya ben aralarındayken adam kadını öldürseydi allam allaam ne travma lann diye kafayı yedim yine .

Geçen gün kadın bana tlf etti, şiddete karşı kadını bilinçlendirme seminerlerine katılıyormuş. Oradan öğrendikleriyle ayılmış, bana tşk ediyor, o gün hayatımı kurtarmışsın, ben yeni anladım diye. Erkek şiddetine engel olmadıklarından, kadınlara komando eğitimi veriyorlar sanırım, kendilerini korusunlar diye.

Çocuklarımı büyütürken felsefem, asla kavga etmeyin, kimseyi incitmeyin, ama biri size şiddet uygularsa ilk tokatı o atsın, sona siz dalın ve " Anneee " diye bağırın ben iner alayını yolarım, dedim her zaman.

Kavgadan korkmam da ajite edici sesle cececeee konuşan insanlardan sıkılırım içime daral gelir. Oradan hemen kaçın anam hemen.

Kavgacı Melaatın kızıyım ben, kavgadan korkmam, sokak raconunu bilirim. Ama hayatımız şiddetin her türünden uzak sevgi ve saygı dolu olsun. Gandi ruhu oluşturun içinizde, ben uzun yıllardır buna uğraşıyorum, ne kadar başarılı olduğumu  bilemesemde ... 

Hiç yorum yok: