14 Aralık 2012 Cuma

Yattı Tur Kahvaltı Masasında



    Geçende cumartesi sabah kahvaltıda laflıyoz Serif'le. Ege nassı olsa daha geç kalkacak diye bisiklet muhabbeti yapıoz (kızıyo kızlarımız bisiklet konuşuyoz sürekli diye). 

   Sema ve İlker balayı turları olan, Tuna turunu anlattı geçen akşam, oradaki bir laftan sona gidelim oldum ben. Aynı Kaklıç köyü yolu gibimiş, benim ölçüm orası valla. Dümdüz, rampasız, trafiksiz, yol boyu kamp yerleri bolmuş.

   Hayal kuruyoz şöle 10 kişilik makara grupla yola çıksak. Amaç km yapmak değil, keyifli zaman geçirmek yemek içmek gülmek olsa. Az pedal, çok yemek, sıfır cefa bol sefa olsa dedik. 

   Eeee ne güzel diyeceksiniz, demeyin anam daha dakka bir gol bir oldu. "Bu bisikletlerle mi gideceğiz, (scott sub 30 var ikimizin ), yok ben mtb Hussar'la giderim, sub 30 un kadrosu beni mutsuz ediyor, boynum belim ağrıyor,  dedimmmm kapıştıkkk.

   Yok efendim tur bisikleti olmalımış da, tüm uzun turcular,  tur bisikletiyle gidiyomuş da .Yahu Evrimin kamboçya turundaki, adamın kargı sokulmuş bisikletini anlatıyom, şöle böle, ohooo resmen dalaşıyoz.

   Bizim Urla'ya giderken, Güzelbahçe'de boşanma eşiğine kadar gelen kapışmamız ilk uzunyol denemizdi, (çarpılacağım diye trafikten panikle bağırıyor, bende ona bağırıyorum geçen arabalar bize bakıyor şenliğe bak). Hemen Cem'i aradık, geldi bizi arabasıyla aldı, evinde şarapladı, arabasıyla feribota bırakmıştı. Tuna yollarında Cem gel bizi alda diyemeyiz :)

   He bi de öle diyo, efendim yurt içi olsa biner otobüse dönermişiz, "sanki Antartika'ya gidiyoz anasını satiim". Yok anam yok ikimizi susturacak bir grup lideri ve aramızda olacak (birbirimizi duymucaz görmücez o kadar kişiden) 10 kişi bulmadan imkanı yok olmaz bu tur.

    İşin ucunda birbirimizin boğazını sıkmak var, en fenası da hakim karşısına çıkıp, gerekçeyi sölediğimiz de, basına maytap oluruz, bu yaştan sona. Yattı tur kahvaltı masasında.

 Çok uzun turdu canımmm, bi kahvaltı süresince Tuna boyu pedal bastık :))

Hiç yorum yok: